New york dönüşü, buzbolabının üstünde asılı bir not dikkatimizi çekti. Evinden, memleketinden uzakta onlarca gencin duygularıydı satırlara dökülen. " Bir şeyler öğrenelim diye gelmişti kimimiz. Kimimiz özgürlükler diyarını düşleyip gökten yüksek camekanların arasında Times Square denilen kalabalığın içinde biz New York'un İstanbul'u özlemesini sevmiştik. Özgürlük Anıtı'yla Empire State binasına belki bir kez gidebilmiştik. Kimimiz görmemişti bile. Bahçeli dev müstakillerden birini alıp Boğaz'ın sırtlarına kondurabilsek diye hayal kurabilmiştik de bilmem kaç kere, Cadillak'larıyla limuzinlerine bol bol bakmışlığımız vardı yalnızca.
'Biz,trafiğiniözlemiştik' İki, hatta üçüncü kez elden düşme arabalarımızla otobanlarında son sürat New York'un biz, İstanbul'un trafiğini özlemiştik. Brodway şovlarıyla, basketbol maçlarına kırk yılda bir gidebilmiştik. Sinema yıldızlarıyla, rockçılarına yakınlığımızsa, yine televizyondan öteye gidememişti hiç. Sıkıcı, renksiz gazetelerindeyse biz New York'un, İstanbul'un magazin sayfalarını özlemiştik. En zengin memleketinde dünyanın, en parlak ve şaşaalı caddelerinde bu kozmopolitanın, sevilesi onca şeyin içinde en çok neyi sevmiştik biz? Akşamları eve gelip, yorgun argın, demli bir çay ve Sezen'den şarkılar eşliğinde, memleketten arkadaşlar korosu halinde zaman zaman. Yalnız ve sessiz, televizyon karşısında sırtüstü çoğu akşamları. Hele bir de yuvarlamışken kırk yılda bir duble Yeni Rakı'yı. Biz New York'un en çok, İstanbul'u özlemesini sevmiştik." İyiolan,vatanınkoynunda Bu satırlar Tuncay Koru isimli bir gence ait. Onun öyküsünü bilmiyoruz. Ama bu duygu selinde çok uzaklarda gönül bağı kurabildiğimizi düşünüyorum. Biz, bu zengin ülkenin tükenmez otoyollarında geri dönüş yolunu ve tarihini bilen turistleri. Bir sohbette şehrin en ünlü Türk doktorlarından biri bile "Ne mutlu, siz memlekete geri döneceksiniz" diyor bize gıptayla. Belli ki iyi koşulların ve hayatın anlamı değişmiyor. İyi olan hep öz vatanın koynunda. İnsan hangi koşulda olursa olsun vatanın hasretini çekiyor. Sorarım size vatan insanın doğduğu yer midir, doyduğu yer midir? Sahi sevilecek yanı var mıdır gurbetin? Bilinçaltımız az önce iyi ki türkülerle yolunu, izini keşfetmişti vatanın... Ve ne şanslıyız ki dönüşü bilenlerdendik...