Futbol deyince aklımıza artık spor gelmiyor... Önce para geliyor... Kulüpler birer holding oldu... Takımı için çırpınan taraftarlar ve seyirciler de artık müşteri... Ne Olimpiyat ruhu kaldı, ne de spor ahlakı... Global olarak 500 milyar dolarlık bir büyüklükten bahsediyoruz. Kulüpler sezona 300 milyon doları aşan bütçelerle başlıyor... Kulüplerin hisse senetleri Borsa'da işlem görüyor. Maç sonuçları mali piyasaları etkiliyor... Dünyanın en saygın şirketleri, takımlara ve organizasyonlara sponsor olabilmek için yarışıyor... Avrupa liglerinde yıllık gelir 20 milyar doların üzerinde. Bu paranın yarıdan fazlasını en büyük futbol endüstrisini kuran İspanya,Almanya,İngiltere,İtalya ve Fransa paylaşıyor... Takımlar artık sadece stadyumda bilet satarak değil, yan ürünlerle para kazanıyor. Bütün dünyada ürünlerini satabilmek için, takımları Birleşmiş Milletler'e çeviriyorlar. Her milletten futbolcu, her ülkede oynayabiliyor... Düşünün Alman Shalke 04, sırf Türk seyirci çekebilmek için Trabzonsporlu Hami'yi transfer etmişti.. Manchester United, David Beckham'ı Real Madrid'e 50 milyon euroya verdi. Real Madrid de tanesi 50 eurodan 2 milyona yakın Beckham forması satıp, 100 milyon euro para topladı. Yüzde 100 kar... Fenerbahçe 13 milyon dolara aldığı Alex'in maliyetini, forma satışlarından çoktan çıkarttı bile...
***
Dünyadaki hangi ürün veya hizmet ya da bir şirket, futbol kadar ilgi görebilir? Futbol denilen ürünü, aynı anda 3 milyar insana sunabiliyorsunuz... Avrupa'daki büyük kulüplerin yıllık gelirleri, Türkiye'deki birçok dev sanayi kuruluşundan daha fazla. Mancester United'ın yıllık geliri 450 milyon dolar, Juventus'un 400 milyon dolar, Real Madrid'in 350 milyon dolar... Bizde bu rakamlara erişmek şimdilik hayal gibi. Ama Anadolu'da hayat savaşı veren kulüpleri saymazsak, üç büyükler son 10 yılda önemli mesafeler katetti...
***
İşin içine bu kadar para ve rant girince, spor zannettiğimiz futbolun mafyalaşmasının da önüne geçilemiyor. Avrupa'daki kulüpler "Ekonomiyidahaçoknasılgeliştirebilirim?" in hesabını yaparken, bizde futbol dışındaki bütün unsurlar, bu pastadan "Nasılpaykaparım?" ın kavgasını, hem de yasadışı yollardan veriyor... Günlerdir spor yazarları, eski futbolcular, bu konuyu tartışıyor. Ya da tartıştıklarını zannediyor. Çünkü ne zaman bir spor yazarını, daha doğrusu yazı yazan eski bir futbolcuyu bu konuda konuşurken görsem, sadece şu cümleyi söylediğini duyuyorum: "Benimsöylememe,isimvermemegerekyok.Buşikeolaylarınıherkesbiliyor..." Bilinen bir olayı bir türlü neden çözemiyoruz? Çünkü herkes bir yerinden bu çarka bulaşmış. Bunu yazması gereken gazeteciler (birkaç istisna hariç) bile yazamıyor. TSYD(TürkiyeSporYazarlarıDerneği ) Başkanı, TV'de şunu söylüyor : "Ben de futbol oynarken, maç sırasında birbirimize 'Aman bizi yenmeyin' diye yalvarırdık. Bu olaylar her yerde var..." Fazla söze gerek var mı? Şimdi BaşbakanYardımcısıSayınM.AliŞahin ciddi açıklamalar yapıyor, temizlik hareketi başlatıyor... İnşallah sonuca ulaşırlar. Ama hiç inancım yok. Bakalım neler olacak?..