Türkiyemiz'i parçalamak, milletimizi bölmek ve Cumhuriyet'i ortadan kaldırmak isteyenlerin cirit attığı bir dönemde, bugün yine Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyoruz. Törenlerde öğrenciler şiir okuyacak, askeri ve mülki yetkililer günün anlam ve önemini anlatacak. Bu arada Atatürk'ün adının geçtiği cümleler çoğaltılıp vurgulanacak ve resmi geçit törenleri yapılacak. Küçük yerleşim birimlerinde, belediyelerin itfaiye araçlarından vidanjörlerine kadar (foseptik temizleme aracı) her şeyi kortejde yer alacak ve ardından da halk eğitim merkezlerinin kurssergi açılışları yapılacak. BöylebirbayramgünündeprotokoltribünlerindeyeralanlardandemeçleryayınlayanlarakadarbirçokkişininCumhuriyetkonusundasamimidüşüncelertaşıdığınıvegerçektenheyecanlandığınıdüşünüyormusunuz?Hattagazetevedergilerdekibazıköşeyazarlarınınveyatelevizyonlardakiyorumcularınbugünleilgiliyazıpsöylediklerinin "doğru" olduğunu kabul ediyor musunuz? Ne hazindir ki, bu soruların cevabı samimiyetle verildiğinde, tablodaki samimiyetsizlik apaçık anlaşılıyor ve herkesin birbirine tiyatro oynadığı gerçeği ortaya çıkıyor.
Bugünlerdegeçecek.. "Türkiye, büyük Atatürk' ün işaret ettiği yolda hızla Batılı'laşıyor ve Atatürk' ten sonra ilk defa Cumhuriyet'in ikinci dönem heyecanı yaşanıyor. Halkımız artık ana dilde yayın hakkından etnik kimliklerinin gereği olan her şeye sahip oluyor. Ama bunların devamı gelmeli ve ne pahasına olursa olsun AB'ye mutlaka girilmeli..." şeklindeki yorum ve değerlendirmelerle her şey yumuşak yumuşak enjekte ediliyor. EnazındanşimdilikkaydıylaAtatürk'ekarşıçıkamayan,Atatürk'süzmeramınıanlatamayanlar,Atatürk'üfarklıkılıflarıniçinesokmayaçalışarak,O'nunüzerindensonucagitmeyeçalışıyorlar. Açıkçası bu devleti kuran ve Cumhuriyet'i ilan eden Atatürk' ün üzerinden devleti parçalamaya, Cumhuriyet'i de ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Onun için de Atatürk' ün Batı'yı işaret ederek gösterdiği çağdaşlaşma hedeflerini çarpıtıp saptırıyor ve AB'ye giriş konusunu istismar ederek "Atamız'ınyolundaasılbizilerliyoruz" sahtekarlığına soyunuyorlar. Bu gibi sahtekarların ve ikiyüzlü politikalarlaTürk Milleti'nden intikam almaya çalışanların ne yapmak istediklerinin son örneğini, geçenlerde gördük. Başbakanlık'ın içinde devletin resmi kağıtlarına dökülen "AzınlıkHaklarıRaporu" adındaki hezeyanları sıralayan, imzalayan, sahiplenen ve savunanlar ile olan bitenlere tepki göstermeyip seyredenleri ibretle izledik. Alıp verdikleri nefeslerinde bile hinoğlu hinlik peşinde olanların, adımlarında binbir hesap bulunanların meydanı boş zannedip istedikleri gibi oynayıp zıpladıkları bugünler de geride kalacak ve kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak. Cumhuriyet, Türk Milleti'nin sahiplenmesiyle sonsuza değin yaşayacak.