Kim ne derse desin, televizyon kanalları içinde mübarek Ramazan'ın hakkını en iyi vereni yine emektar TRT oldu. Muhtevası, kurgusu ve sunumunun yanı sıra ekrandaki yüzleri ile iftar ve sahur programlarında çıtayı yükselten TRT, izleyicisi ile de oldukça sıcacık bir bağ oluşturdu. Uzun süre devam eden tartışmaların ardından işbaşına getirilen yeni genel müdür ŞenolDemiröz ile alışılmışlığın dışında yayıncılığa soyunan TRT'nin yeni dönemdeki ilk dikkat çeken programı da sanırız Ramazan yayınları oldu. Çevremizden de görebildiğimiz kadarı ile elle tutulan ve kamuoyunun dikkatini çeken Ramazan programlarında, kuruma yakışan hassesiyet, titizlik ve gayret hemen dikkatleri çekiyor. Ciddiyetiletecrübe, iftar ve sahur programlarında hemen kendisini hissettiriyor ve farklılığını öne çıkartıyor.
Yapaylıklarsözkonusudeğil Ancak, "ciddiyet" ile TRT'nin özdeşleşmesindeki ince ayar, ilk defa bu kadar başarılı şekilde yansıtılıyor. Ne asık suratlılık veya gülmeyen yüzler, ne de bürokrasinin kendine özgü tiyatrosundan(!) kaynaklanan "Ağırolmolladesinler" pozları, bu defa ekranlarda yok. Tersine, hani vıcık vıcık yapmacıklıkların hakim olduğu, gülümsemelerin bile alt ve üst dişlerin birbirine kenetlenmesi ile yanakların o anda sıkılmasından doğan yapaylıklarla zoraki gerçekleştiği de söz konusu değil.
Fazlasıylagülmeninkalbiyorduğunu kaynağından öğrenmiş programcılar ile yapımcılar, kamera karşısında yer alıp ekran aracılığı ile halka konuk olan sunucuları da tebessümlerin en yakışanı ve güzeli ile örtüştürmüşler. Veya bunun için özel bir gayret göstermemişler ise, ekrandaki yüzler "cuk" diye tarif ettikleri gibi oturmuş ve sıcacık yüzler.. İftarda Dr.SenaiDemirci, sahurda ise Prof.Dr.MimKemalÖke, bu sıcaklık ve güzelliğin yansıtıcıları olarak, istihdam yorgunu TRT'nin ekranlarını izleyicilerle buluşturan iki güzel isim olarak gönüllerde yer ediniyorlar.
Kendinizibuluyorsunuz İftarda Dr.SenaiDemirci birbirinden güzel beyitleri okurken, sahurda da MimKemalHoca kah geçmişe yolculuklarında, kah günümüze düştüğü notlarında bülbül gibi şakıyor. Tavsiye ediyoruz; oruçlu olun veya olmayın, hatta farklı dinlere mensupsanız da eğer vaktiniz ve durumunuz müsait ise, iftar ve sahur programlarından hiç değilse birini izleyin. Hele oruçlu iseniz ve iftar programını tercih etmişseniz, Türkİslam coğrafyasının bir köşesinde kendinizi bulabilirsiniz. Haşmetli tarihimizin beyaz atlıları düşlerinize girmeden, muazzam bir coğrafyada milyarlarca insanla kucaklaşabilirsiniz. Ramazan'da bu güzellikleri yaşatan yapım ve yönetimdeki BilalGökçınar ve NuriIşık ile GenelKoordinatörAdemÖzkan ve ŞükrüAvşaroğlu' nu da kutluyoruz.