Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa 16 Ekim 2004

Ana beni eversene..

İmdi ben bugün affınıza sığınaraktan hafiften de olsa bir iç döküm yapmak gereğini duyuyorum.. Ta 5-6 yıl öncesinde, o kanser ameliyatına girerken ve çıkarken, türlü meşakatler çekerken, kendime bir söz vermiştim..
"Ula, bu hep gidimli, azıcık kalımlı bir dünya.. Bundan böyle yaşarsan eğer.. Sittir et bizim gök kubbemizdeki bokluklara bulaşmayı.. Takılma eğrelti otlarına.. Sen papatyalara, artık neslini tükettiğimiz sarmaşık hanımellerine, onların mislerince kokularına demir at.. Vız gelsin tırıs gitsin arta kalan zamanlar.." diye ahdetmiştim..
Abi olmuyor be!
Etraflar çok çürük-çarık..
Etraflar zakkum..
Etraflar lağım!
"Boşver, dert etme, vız gelsin tırıs gitsin.." lafı kolay da eğer seyirdeysen ve aklın hala başındaysa, kolay olmuyor be hemşehrim..
Dış yanların dümdüz ve donuk, öyle anlamsızlığa kesse bile, içinde birtakım garip isyanlar.. Birtakım garipten öte, çok fevri isyanlar.. Tonla başkaldırılar..

Ana-oğul..

Anam kadın, beni daha 19 yaşlarımdayken evermeyi kafasına takmıştı..
Gider gelir, komşu, tanış kızlar bulurdu.. Ula ne gülerdim! Her yanımla gülerdim o Giritli, en büyük, can cananıma.. Bana, hep diri durayım diye metozori dalak dolmaları yapan, çıkıp eskinin Bakırköy'lerinden, Florya'larından her çeşidinden otlar toplayıp, onların zeytinyağlı limonlu salatalarını önüme koyan, geceleri üçdört posta üstümü örten, ama tenimde bir yaban kadın kokusunu hissettiğinde, dört bir yanlarımı parçalayan, şakaklarımdaki saçlarımı kopartırcasına çeken, cimciklemelerle oralarımıburalarımı buran anam..
Günlerden bir gün, bulduğu kızlardan birine takıldım.. Takıldım abi.. Ulan bu iş ne iş? Hakikaten işi ciddiye bindirdim.. Yani kızla bindirdik.. Gittim gidiyorum ha! Anam kadın farkına vardı.. Kız, kendi bulduğu kız.. Ama farkına vardı ki ben elden gitmekteyim.. Olacak iş değil.. Kıyametleri kopartmaya başladı..
- Afti ine putana.. (O, orospunun biri..)
- Yafu annem annem, bu kız senin bildiğin, ailesini tanıdığın, bulup getirdiğin kız.. Şimdi nerden orospu oldu?
Ve Giritli ağzıyla o devamda.. (Çok zaman geçti aradan.. Artık o dili de unuttum sayılır konuşmaya, konuşmaya, dinlemeye, dinlemeye..)
Dedi ki yine Giritli ağzıyla:
- Ben söylüyorsam öyledir.. "Orospu.." diyorsam öyledir..
Ve o iş, mayna..
Epey zaman sonraları, ben kızımın anasıyla evlendiğimde o yoktu.. Ölmüştü..
Çok yol yordam gördüm.. Bildiğim odur ki, analar oğullarını, tekmil yedi sülalelerinden, en büyük rakibelerinden, dünyadan kıskanırlar.. Eşleri, kızları daha sonraki kalemler..
Analar oğullarını, bazı bazı hastalık derecesinde, korkunç vahşet hallerde kıskanırlar.. Vah ki onların ellerine düşen gelin kızlara.. Vah, vahh! Hayatlarını zindan ederler..

Altın evlilikleri..
Ben buraya kadar bunları yazdım ki şundandır..
Hani televizyonlardan birinde bir program var..
8-10 kaynana, ya da kayınvalide namzedi.. (Ula bu kayınvalide, kayınpeder lafına oldum olası hastayım.. Kayın bildiğimiz bir ağaç.. Meşe gibi, çınar gibi, kavak gibi.. Yafu ben cahilin bildiğince o kayın değil, kaimvalidedir, kaimpederdir.. Yani ana yerine geçen, baba yerine konulan..)
Şimdi yarışmanın, ya da para tezgahının, reyting mi ne, o hem dürüm dürüm dürülesi, hemi de dürüm dürüm düzelesi seyin keriz tavlama oltalarından.. Ekran başına yangınları toplama ayakları..
Yafu bu ne biçim bir iş? Belki günümüz Nuh Tufanı'nda normal bir iş ama ben ve ben gibileri için terso bir iş..
O, çoğu cazgırın feriştahı oğlan anaları ve onlar izin verirse evlnecek 810 tosun, bir de bir o kadar seçmeyece çıkmış kızlar..
Ulan bu kızların babaları yok mu? Ulan bu aşk, bu sevmek, sevilmek; bu sevda denilen şey, bu kadar mı ayağa düştü? Ulan oğlan anaları, her hafta verilen üçbeş altının peşinde.. Kızlar, oğlanlar aynen..
Ve ne biçim bir kavgalar.. Benim ne analar, ne oğulları umurumda.. Ve yine fikrimce, analar dükkan açmış, oğullar tezgahtar..
İçlerinde gelin adayları ile basbayağı güreş tutan kaimvalideler.. Kızlara, gelin adaylarına, "İtin önüne atsan yemez.." laflar eden bazı müstakbel kaimvalideler..
Ağlamalar, zırlamalar.. Ve artık bu tür arabuluculuklarda nam üstüne nam yapmaya başlamış, bir gedikli sunucu.. Hep tekdüze, işleri kızıştırma üzerine şartlandırılmış bir kadın..
Ve, ve, ve o oğlan çocuklar.. Sözüm onlara.. Ulan, o el yordamıyla, kokusunu koklamadığın; etiyle özdeşleşmediğin, birlikte soluklanmadığın; tuttuğun yerinin neresi olduğunu bilmediğin; beraber gülmelere, hüzünlere dalmadığın; birlikte, bazen zakkumlar, bazen yediveren güller açmadığın, üç otuz paraya ve dahi "ana zoruna" yazıldığın bu işler, ne mene bir işler olmalı?
"Ondan elektrik aldım.." Hastir! Bu kötü-boktan mavralarda hep aynı kelam.. "Ben ondan elektrik aldım.. Kalbim pıt pıt attı.." Yine hasittir! Kalp dediğin, bir hamal pompacı..
Sevgi dediğin de, sevda dediğin de, hani şimdilerde pek yok aşk dediğin de, onun kurgulamacası beyin.. Kalp fantezi.. Beyin "Çarp.." derse, çarpar o.. "Tekle.." derse, tekler o..
Bu tip üçbeş kuruşluk avantaların peşine takılanların hiç mi hiç sıkılmaları yok..
Benim çocukluğumda sokaklarda kurulan kitap sergilerinde en çok satanlar, aşka, sevgiye dair olanlardı..
"Yusuf ile Züleyha", "Arzu ile Kanber", "Ferhat ile Şirin" ve bittabi, en tabii "Leyla ile Mecnun.." "Hazreti Ali'nin Kılıcı", "Hayber Kalesi" "Nuh'un Tufanı".. Onlar ayrı..
Sonra bir de Refik Halit Karay'ın Nilgün'ü.. Roman çok sattı, filmi yapıldı.. (Öyle bir isim yoktu.. Sonra Nilgün'lerle doldu taştı bu ülke.. Ve hala..)
Kızımın ismi Berfu.. Bir Yezidi ismi.. Kürtçe'de de Berfin var ama Berfu hiç yoktu.. Ben o ismi; Siirt'in altlarında, Beşiri havalisinde bir Yezidi köyünde tanıdığım bir kadında bulmuştum..
Sevmiştim..
Diyeceğim şu ki, aşk dediğin pek laf değildir.. Hele sevgi hiç laf değildir.. Ve de evlilik, yarışma olamaz katiyen..
"Anam istemedi onu, sen kap.. Cafer tutulmuş, onun olsun.." muhabbetleri..
Sahi bu ağlaşan kızların babaları yok mu? Bu oğlanların nohut kadar beyinleri? Ve o kızların, görkemli olmak gerek kadınlıkları? O laf da unutuldu mu artık.. "Kızdır nazdır../Bin altın azdır../Oğlandır oktur../Bir okka boktur.."
Analarının böylesine "kuçu kuçuluğu" altındaki havlamacılar, gelecekte sadece bir işaret üzerine ısırırlar eşlerini..
Bu kızların babaları yok mu len? Perşembe günü birbirlerini yiyorlardı yine, feryatlar içinde.. Ve her şeyler üçbeş altın için
Fax : 0212 2815840
GÜNCEL
Esin'e Esin'e memur umudu
Bürokrasi yüzünden ölümün kıyısına gelen Esin'i, yine bürokrasi...
Tümörü uyutmadan aldılar
Aslına döndü!
Çay bahçesinde uyuşturucu alemi
Ana-oğulun kışla nöbeti
Sır çözüldü
Vahsi cinayet çözüldü
SPOR
Morientes Morientes atağı
İspanyol golcü, 'goal.com' adlı internet sitesine "Real Madrid'de çok...
Hagi tedirgin
Çıkışa geçeceğiz
Fener zor virajda
Pes etmeyiz
Hakan Şükür'ün veliahtı benim
Serhat'a gün doğdu
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
ISTANBUL - Par. Bul. 21 C,Par. Bul. 14 C
ANKARA - Par. Bul. 23 C,Par. Bul. 7 C
IZMİR - Par. Bul. 28 C,Par. Bul. 10 C
ANTALYA - Açık 28 C,Açık 17 C
ADANA - Par. Bul. 29 C,Par. Bul. 20 C
EKONOMİ
IMKB E: 22,477 D:% 0.71
DOLAR S: 1,488,000 D:% -0.27
EURO S: 1,851,000 D:% 0.27
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
GÜNCEL
     
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa
     
     
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu