CHP'de genel başkanlık için tabanda nabız yoklayan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün Sivas mitinginin yankılarını okuduğumda, biraz abartılı olduğunu düşünmüştüm. Ancak, Sarıgül'ün ciddi anlamda genel başkanlığa hazırlandığını da görüyordum. Sarıgül'ün mitinglerini merak ettim. Gerçekten söylendiği gibi miting meydanlarını doldurabiliyor muydu? Pazar günü Sarıgül'ün Çorlu mitingi vardı. Bu mitingi izleyip, gözlerimle görmeye karar verdim.
COŞKULU KALABALIK Sarıgül'ün Sivas mitingini izlemiş olan deneyimli bir gazeteci dostum vardı. Sabah Gazetesi Başyazarı Erdal Şafak... Düşündüm, onunla gidersem hem Çorlu mitingini izler, hem de Sivas mitingi ile aradaki farkı Erdal Şafak yorumuyla öğrenir, bir değerlendirme yaparım. Ayrıca CHP'yi yakından tanıyan gazeteci Mahmut Övür'ü de alarak, miting saatinden önce Çorlu yolunu tuttuk. Çorlu'daki miting meydanında coşkulu bir kalabalık vardı. Sarıgül henüz gelmemişken, halkın nabzını tutmaya çalıştım. Kadın, erkek, yaşlı, genç demeden tesadüfi seçtiğim kişilere, CHP'yi ve Sarıgül'ü sordum. Cevap hemen hemen aynıydı. "Atatürk'ün kurduğu CHP'yi ancak bu delikanlı kurtarır" dediler. Onlara "Deniz Baykal'a haksızlık etmiyor musunuz?" diye sorduğumda, çoğunluğun cevabı "CHP üzerindeki toprağı ancak Sarıgül kaldırır. Baykal ile devam edersek yine CHP Meclis dışında kalır" şeklindeydi. Bir bölümü de Deniz Baykal'ın iyi olduğunu, ancak CHP'nin değişim istediğini, dolayısıyla heyecanını kaybetmiş CHP'nin, Sarıgül gibi genç, dinamik ve başarılı bir genel başkan ile yeniden iktidara gelebileceğinin altını çiziyordu. Halktan bu değerlendirmeleri aldıktan sonra, Erdal Şafak'a meydandaki kalabalığın sayısını sordum. Erdal Abi, "10 bin" cevabını verdi. Şöyle bir meydana göz attım. Boşluklar vardı. Meydan yaklaşık 15 bin kişiye göre dizayn edilmişti. Ben de boşlukları dikkate alarak, 10 bin sayısında karar kıldım. Meydandaki kürsüden, mitinge katılan siyasilerin ismi anons ediliyordu. Onur Kumbaracıbaşı, Yılmaz Alpaslan, Fevzi Aytekin ve daha onlarca milletvekili... Bir ara gözüme Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan ilişti. Saat 14.00'ü biraz geçmişti. Mustafa Sarıgül ve eşinin üstünde olduğu otobüs, büyük bir konvoyla, meydana giren yolun başında göründü. Sarıgül'e binaların cam ve balkonlarından sevgi gösterisi vardı. Bu, siyasiler için önemli bir göstergedir. Sarıgül meydandaki kürsüde yerini aldığında, meydan tıka basa doluydu. Hatta meydanın yanındaki park bile dolmuştu. Demek ki sayı 15 bini aşmıştı. Sarıgül'ün konuşması heyecan veriyordu. İnsanları coşturuyordu.
BAYKAL DİKKAT ETMELİ Sarıgül'ün Çorlu mitinginde topladığı kalabalığı, bugünkü koşullarda hiçbir siyasi parti lideri toplayamaz. Başbakan Erdoğan Çorlu'da miting yapsa, ancak bu kadar kalabalık olur. Sarıgül'ün Çorlu mitinginde iki eksiklik dikkatimi çekti. Birincisi; ses düzeni bozuktu. İkincisi ise anonsları yapan kişi daha heyecanlı ve akıcı anonslar yapabilirdi. Bunun dışında dikkatimi çeken bir konu daha vardı. Miting boyunca seslendirilen şarkı; Gülben Ergen'in "Durduramazsın Beni, Susturamazsın Beni" şarkısı idi. Sanki bu şarkı ile birilerine mesaj veriyordu. Çorlu'da gördüğüm manzara, Deniz Baykal'ın televole benzetmesinin yanlış bir teşhis olduğunu ve Baykal'ın Sarıgül'ün ciddi bir rakip olduğunu görmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
***
Tekirdağ Özcanlar Köftecisi Hazır Çorlu'ya gitmişken, Tekirdağ'da köfte yemesek olmazdı. Ancak bir endişem vardı. Çünkü Erdal Şafak vejetaryendi. Çekinerek teklif ettim. Erdal Şafak kabul etti, sadece yoğurt ve piyaz yiyeceğini söyledi. Tekirdağ'ın meşhur köftecisi Özcanlar'a gittik. Zaten Tekirdağ'a gidip Özcanlar'da köfte yemeseydik, eksiklik olurdu. Köfteyi yedikten sonra, davet sahibi olarak hesabı ödemek için elimi cüzdanıma attım. Bir de baktım ki cüzdan yok. Merak etmeyin, cüzdan mitingde gitmedi. Evden çıkarken almayı unutmuşum. Dolayısıyla, hesabı ödemek dostum Kenan Tekdağ'a kaldı.
