KİMSE gücenmesin, alınmasın. Maçın bu sonuçla bitmesine en az sizin kadar ben de üzgünüm. Ligde birkaç maç peşpeşe kazanan takımlarımız hemen havaya giriyor. Birdenbire Avrupa şampiyonu olacağız nutuklarına başlıyoruz. Avrupa futbolunun hala gerisindeyiz. Bir kere UEFA Kupası aldık, bir de dünya üçüncüsü olduk diye fazla havaya girdik. Birkaç sene önce Avrupa'da Türkiye bir Galatasaray mücadelesi yaşandı. Arkasından da milli takımın dünya üçüncüsü olması gözümüzü kararttı. Zafer sarhoşu olduk. Eskiden daha sahaya çıkmadan mağlup oluyorduk; şimdi talihimiz değişti. Artık sahaya inmeden galip geldik diye seviniyoruz. Sonuç da hüsran oluyor. Kuralar çekildiğinde herkes bu grup için kolay olur diyordu. Arka arkaya iki pas yapamayan bir takım karşısında Manchester değil, kim olursa olsun teklerdi. Karşınızdaki rakip dünya çapında bir takım. Gözünüzü karartıp böyle savruk bir futbolla saldırmanız mantık dışıdır. Lig lideri kadromuz doğru dürüst pas yapamıyor. Ama 6 ay sahalardan uzak kalmış Rooney halı saha maçındaymış gibi kendini hiç yormadan 3 tane gol atıyor. Tabii ki bir Fenerbahçeli olarak gönlümüz takımın kazanmasından yana. Ama gerçekleri görmek lazım; Türk futbolu zihniyet olarak yükselemiyor. Zaten bizim son yıllarda atılım yapmamızın sebebi ligimizde oynayan yabancı futbolculardır. Kimse inkar etmesin son yıllarda ülkemize gelen kaliteli yabancı oyuncular hem ligimizin futbol düzeyini yükselttiler; hem de profesyonellikleriyle takım arkadaşlarına örnek oldular. Ama daha çok aşama kaydetmemiz gerekiyor. Bu iş bütçe meselesi. Yabancı kontenjanını birkaç tane kaliteli oyuncuyla doldurabilmek oldukça maliyetli olur. Taraftarımızın üzgün olduğunu biliyorum. Önümüzde daha dört maç var. Grup ikincisi olma ihtimalimiz sürüyor. En zor maçımızı geride bıraktık. Takımımızdan ümidimizi kesmeyelim; iç sahada alacağımız puanlarla yolumuza devam edebiliriz.