Sanki temmuz ayının ortasındayız evlatlarım. İki-üç gündür bunaltan sıcaklar beni mahvetti. Ne evin içinde oturabiliyorum, ne sokağa çıkabiliyorum. Ne olacak böyle acaba evlatlarım. Dün gazetelerde okudum, hepsinde yağmur geliyor yazıyordu. Bırakın yağmuru, rüzgar bile esmiyor. İçime fenalık geldi, bütün gün bahçeden içeri girmedim. Akşama kadar da gazeteleri didik didik ettim. Şu sıralar en çok dikkatimi çeken kişi Deniz Akkaya...
***
Önceleri acıyordum, yazık el attığı her işi kurutuyor diye. Manken kalsaydı daha iyiydi, hiç olmazsa fiziği düzgün. Bir de anladığım kadarıyla kızın alkol problemi var. Her gece barlardan çıkarken fotoğrafları çekiliyor. Oyunculuk diye ısrar ediyor ama bir türlü kasım kasım kasılmaktan vazgeçmediği için onu da başaramıyorum. Halbuki neredeyse Türkiye'nin yarısı oyuncu oldu, bir tek o kaldı. Bir de bir sevgilide kanaat getiremedi. Birinin anası istemiyor, biri ailesine yakıştırmıyor. Zırt pırt sevgililerinden ayrılıyor. Bizim çocuklar da haberini yapmış, "aşk arsızı" diye doğru yapmışlar vallahi. Öyle çorap değiştirir gibi sevgili değiştirilir mi?
***
Sordum, bu haber için Deniz Akkaya gazeteye telefon falan açmamış. Ama bazı gazeteciler Deniz'in avukatlığına soyunmuş. Efendim Deniz Akkaya, yanındaki adamla sevgili değilmiş, en azından şimdilik. Bizim çocuklar yazmış, Deniz buna itiraz etmemiş. Sanki o kız sütten çıkmış ak kaşık, yarın çocuğun elini tutarken fotoğraflarını görünce kim utanacak merak ediyorum. Deniz mi yoksa, Deniz'in avukatlığını yapan gazeteciler mi?