Merhaba Hakkı Baba. Kuşların cenaze törenini izledim geçen hafta. Ölen kuşlar papatyalara sarınmıştı da, kumrular kanatlarında taşıyordu onları. Ölüleri bulutlara gömdüler. Kuşların ağladığını gördüm ilk kez.
***
Ölmek, belki yaşamın çıkış noktası. Ya da ikinci yarısı. Ben hayatın gerçek kapılarını açacak anahtarı buldum. Sevgi her şeyin üzerinde, hele bir çocuğun sevgisi. Beni çocuk yaşta öldüren sevgisiz adamlar ise, Türkiye'de omuzlar üzerinde. İşte bu gerçek, beni cennette bile ürkütüyor.
***
Çocuklar dünyadaki kadar savunmasız değil cennette... Duvarlar kadife, yollar pamuk. Minderlerimiz menekşe. Pencereler kelebek kanatlarından. Sevinçlerimizle istediğimiz renge boyuyoruz buraları. Çocuklar gürültü yapıyor diye, kimse kimseyi azarlamıyor. Her şeyden önemlisi, cennette bir tane bile politikacı ve yobaz yok!
***
Melekler içimizden geçeni biliyor. Sana yazdığımı bildikleri gibi. Geçenlerde melek ablalardan biri, elimdeki çizgilere baktı. "Sana" dedi, "Bir gün mü desem, üç gün mü desem bir yolculuk görünüyor". Dün gece izin verdi. Merdivenle yeryüzüne indim, annemi seyrettim uykusunda. Rüyasına girdim, piyano çaldım. Sabah nasıl uyandığını hayal edebiliyorum.
***
Biliyor musun, Nubar Terziyan'ı gördüm. "Yağ satarım, bal satarım" oynadık.
***
Pazar günü melekler bizi pikniğe götürdü. Karıncaların su içtiği ırmakta yüzdük.
***
Ölene kadar çocuk sevgisiyle kal Hakkı Baba, bizimle kal. Ölüm emzirmesin çocukları, onlara iyi bak.