GERİLİMİ, stresi en üst seviyede bir karşılaşma izledik. Dün akşam Saracoğlu Stadı'na gelemeyenler inanın çok büyük şeyler kaçırdılar. Fenerbahçe için gerçekten zor bir doksan dakikaydı. Kanarya'nın üzerindeki Avrupa ezikliği ve herkesin büyük beklentiler içerisinde olması, gerilimi arttıran en büyük nedenlerdendi. Buna karşılık Fenerbahçe karşılaşmaya son derece temkinli ve kontrollü bir havada başladı. Sparta Prag'ın hocası Van Hooijdonk'un başına Kovac'ı dikmiş, sanki başına gelecekleri tahmin eder gibiydi. İlk 15 dakikayı kontrollü ve ayağa paslarla geçen Sarı- Lacivertli takım, 16. dakikada Hooijdonk ile golü bulunca üzerindeki stresi biraz olsun attı. Sarı-Lacivertliler'de dün akşam özellikle Ümit Özat, Deniz, Aurelio ve kırmızı kart görene kadar Servet çok önemli işler yaptılar. Hooijdonk'u artık anlatmak istemiyorum. Ona futbolu bıraktırmayı düşünenler utansın.
Bundan sonra daha iyi olacak
Benim burada bir parantez açmak istedğim bir kişi var. O da Alex. Kalitesinden ve becerilerinden hiç kimsenin kuşkusu yok. Ancak böylesine önemli maçlarda biraz sorumluluk alması gerekiyor. Fakat Brezilyalı yıldız, oralı bile değil. Sürekli elinde belinde dolaşıyor. Böyle olunca da takımı eksik bırakıyor. İlk yarıda kontrollü oyunundan bahsettiğimiz Fenerbahçe, ikinci yarıda da aynı düzenini sürdürdü. Özellikle Tuncay, neler yapabileceğini hatırlayınca işler iyi gitti. Ancak Fenerbahçe savunmasından dönen topların kazanılamaması ve yan toplardan gelen tehlikeler Kanarya için büyük handikap. Herşeye rağmen F.Bahçe'nin üzerindeki stresi atma bakımından Şampiyonlar Ligi'ne muhteşem bir başlangıç yaptı. Bundan sonra daha iyi olacaktır.