Son bir haftadır hayat birden hızlandı. Her yerde bir koşuşturmaca, bir heyecan var. İnsanlar sanki daha hızlı hare- ket ediyorlar. Sokaklar kadın ve çocuklarla dolu. İstanbul'da, trafik işkencesi son bir haftada geri döndü. Sanki araç sayısında aniden bir patlama oldu. Trafik sürekli tıkanıyor. Tüm bunların nedeni yarın açılacak okullar. Kimi kayıt için, kimi çocuğuna önlük, forma, defter, kalem almak için sokaklarda. Kimi çocuğu okula başlayacak diye büyük bir sevinç içinde. Kimi de okul masraflarını nasıl karşılayacağım diye kara kara dü- şünüyor. Bir başka manzara daha var: Okullardaki kayıt ücreti kavgası. Bakanlığın yasaklamasına rağmen yine çok sayıdaki okul, "yardım" adı altında velilerden para talep ediyor. İçlerinde bu talebi abartanlar var. 500 milyondan 1 milyara kadar yardım parası talep edenler çıkıyor. Kiminin talebi ise daha makul miktarlarda. "Boya yaptıracağız, sıraları tamir ettireceğiz" gibi gerekçelerle velilerden 20-30 milyonluk taleplerde bulunuyorlar. Kimi işi "gönlünden ne koparsa"ya kadar vardırıyor. Ama bu miktardaki paralar için bile tartışmalar çıkıyor. Kayıt salonları velilerin isyanlarına sahne oluyor. Geçenlerde bir okul müdürü ile tanıştım. O da velilerden şikayetçiydi. Hali vakti iyi olanların bile, 20-30 milyonluk yardımı yapmak istememelerine anlam veremiyordu. Anlattığına göre, bu yardımları toplamak zorundaymış. Çünkü okulun tüm ihtiyaçları Milli Eğitim'ce karşılanamıyormuş. Bir sürü tamir işi çıkıyormuş. Temizlik giderlerini kendi imkanları ile ödüyorlarmış. "Milli Eğitim'den yardım gelmesini beklersek yandık. O yüzden velilerin katkısını rica ediyoruz. Onlar da ne- dense 3-5 kuruşu bize çok görüyorlar" diye yakındı. Ben de hep bu konuya kafamı takmışımdır. Şu sorunun cevabını merak eder dururum: - Acaba cami yaptırma derneklerine karşı oldukça cömert davranan Türk halkı, iş okula yardıma gelince niçin dirsek çevirir, isyan eder? Biliyor musunuz ki, kendi aralarında yardımlaşıp, para toplayarak binlerce cami yapan bu halk, nedense aynı yöntemle hemen hemen hiç okul yapmamıştır. Okul yapımı için yardım toplayan dernekler bir elin parmakları kadar azdır. Okul yapımı daha çok hayırsever kişiler tarafından gerçekleştirilmektedir. Diyanet'in son verilerine göre Türkiye'de tam 76 bin 445 cami vardır. Bu camilerin yüzde 90'lık bölümü halk tarafından yaptırılmıştır. Buna karşılık ilköğretim ve ortaöğretimde 55 bin dolayında okul vardır. Bu okulların yüzde 95'i devlet tarafından inşa edilmiştir. Cami ile okul arasındaki bu çelişki acep nedendir? Bu sorunun cevabını siz de bir düşünün. Cevabını biliyorsanız, beni de aydınlatın lütfen.
