'SSK eczaneleri sürekli hizmet versin' 10.09.2004 Cuma günü, oğlumu akşam saat 20.00'de SSK Okmeydanı Hastanesi Acil Servisi'ne götürdüm. Oğlum ateşler içinde yanıyordu. Hastanenin Acil Servisi'ndeki görevli doktor, çocuğumu muayene ettikten sonra ateş düşürücü iğne yaptı. Buraya kadar her şey gayet güzeldi. Muayene sonrasında doktor, oğlumda üşütmeye bağlı olarak iltihaplanma meydana geldiği söyleyerek, "Pazartesi polikliniğe gelin. İlacınızı ancak o zaman alabilirsiniz" dedi. Peki ateşler içinde yanan çocuğum ilaç almak için neden 3 gün beklemek zorunda? Bu süre içinde yüksek ateşli çocuğumu ilaçsız nasıl bırakabilirim?
'MESAİ DIŞINDA DA VERİLMELİ' SSK Okmeydanı Hastanesi'nin eczanesi; akşamları, cumartesi ve pazar günleri ile bayramları çalışmıyor. Bu uygulama acil hastalar için geçerli olamaz. SSK Okmeydanı Hastanesi yönetimi acil hastalar için ilaçları mesai saati dışında da vermeli. Ben çocuğum için o akşam her yerde nöbetçi eczane aradım. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başeskioğlu'ndan bu soruna acil olarak bir çözüm bulmasını rica ediyorum. (Gülbahar Parlak-İstanbul)
'ÇATA-PATLAR TOPLATILSIN' SAVAŞLARIN tüm dünya insanını tehdit ettiği bir zamanda, çocukların çata-pat adı verilen patlayıcı 'oyuncaklarla' oynaması ne kadar doğru? Bakkallarda satılan çatapatlar, çocuklarımız için büyük tehlike oluşturuyor. Ufak kıvılcımlar çıkartan bu tehlikeli maddeler, yangın dahil her türlü kötü olaya sebebiyet verebilir. Yetkililerden bu tehlikeli maddeleri bakkalardan toplamalarını ve satışını kesinlikle yasaklamalarını istiyorum. (Hakan Mercan-İçel)
'İşe gitmek işkence!' Altunizade'de oturuyorum. Karşıda çalıştığım için her sabah işe gitmek için 129 BT veya 129 nolu İETT otobüslerine binmem gerekiyor. Ancak bunun için hergün neredeyse ömrümden 10 yıl gidiyor. Çünkü otobüse binmek için bazen saatlerce beklediğim oluyor. Bu yetmiyormuş gibi gelen otobüsler de tıka-basa dolu. Aylar önce Kozyatağı hareket amirlerinden İsmail Yolcu ile bu konuyu görüştüğümde, bana şikayetimle ilgileneceklerini söylemişlerdi. Fakat henüz bir değişiklik yok. Okulların açılması sebebiyle bu durum son bir aydır daha da kötüleşti. Sabah işe gitmek, akşam eve dönmek için insanlık dışı eziyetler çekiyoruz. İş yorgunluğumuz yetmezmiş gibi bir de yol yorgunluğu çekmek zorunda kalıyoruz. İETT yetkililerinin bu konuyla ilgilenmesi gerekir. (Nuran Ekinci-İstanbul)
'ÇOCUK PARKIMIZ YOK' ESENLER'de oturuyorum. İstanbul'un en kalabalık ilçesi olan Esenler'de ne yazık ki çocuk parkı yok. Bu nedenle çocuklarımız mahalle aralarında oyun oynamak zorunda kalıyor. Ancak buralar güvenli değil. Her an bir araba çıkabilir. Salıncağa binmek, kaydıraktan kaymak bizim çocuklarımızın da hakkı. Esenler Belediyesi'nin çocuklarımız için güzel bir çocuk parkı yapmasını tüm Esenliler adına rica ediyorum. (Gülay Taşçı-İstanbul)
'Atama bekliyoruz' Milli Eğitim Bakanlığı, 2004 yılının son atamasını da yaptı. Atama sonuçlarına bakıldığında binlerce sınıf öğretmeni açıkta kalırken, birçok ilimize sınıf öğretmeni gönderilmediği ortaya çıkıyor. Bu durum bizi hem çok şaşırttı, hem de çok üzdü. İlköğretimin temelini inşaa eden biz sınıf öğretmenleri boşta gezerken binlerce öğreci hangi mantıkta öğretmensiz bırakılıyor. Biz iki yıldır atanamayan sınıf öğretmenleri olarak, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan toplam mezun sayısı hesap edildiğinde bin 600 gibi komik rakamlar değil, ciddi bir atama bekliyoruz. Madem ki bu ülkenin geleceğinin temeli biz öğretmenlerin elinde, bırakın da o temele su olalım, kum olalım, demir olalım... (Bir grup sınıf öğretmeni)