Deniz dalgasız olmaz, gönül sevdasız olmaz. Yari güzel olanın başı belasız olmaz... Berçe'den sevdiklerine
Bir mum ışığı kadar titrektim o teninin kokusuna. Sönmek bilmedi yanan ateş içimizde, sanki yaşanmadı bunlar. Neyse gece gözlüm, al yazmalım. Mutlu kal.... Erkan'dan eşi Özlem'e
Hayatıma girdiğin günü hiç unutmayacağım balgözlüm... Derya'yı yeniden hayata döndürdün. Sen benim ilk aşkımsın. Seni seviyorum... Derya'dan Mustafa'ya
Şimdi beni isimsiz sokaklarda bulun. Adımı tarifsiz adreslerde sorun. Eğer vuracaksanız beni, şimdi vurun! Belki bu aşka başka bir dünyada karşılık bulurum. Eğer vuracaksanız beni, şimdi vurun! Öldüğümde hem aşık, hem de yakışıklı olurum... Umut'tan Gizem'e
Gemiler kadar sessiz, ateş kadar yakıp kavurucu, su kadar güçlü, hava kadar uçucu bir aşktı benimkisi... A. Nur
Unutma! Dünyada kimse sevmedi seni benim kadar... Ve yine unutma! Dünyayı kimse sevdirmedi bana senin kadar. Olur da eğer dönersen bana tekrar, unutma bu kalp senindir sonsuza kadar... Sevgi'den Erol'a
Esaretim, beni sensizliğe sürgün ettiğin gün başladı. Ben o gün bugündür yaşamıyorum gülüm. Sen sensizliği öyle kolay mı sandın? Unutacak mı sandın bu yürek seni? Vazgeçer mi sandın? Sen benim güneşim olduğunu bilmiyor musun? Sen mutlu ol diyedir kadere boyun eğişim. Sırf bu yüzden yaşar gibi görünüyorum insanlar arasında... İbrahim Arslan
Kuşlar her baharda gelirler ama sonbaharda göçerler aşkım. Sakın sen kuşlara uyma! Seni çok seviyorum... Fatih'ten Kübra'ya
Seni hala seviyorum, çok ama çok Nihal... Deniz Gözlü'den Bebiş'ine
Bir su gibi berrak, bir çiçek gibi sevgi yüklü, gökyüzü gibi yalın, okyanus kadar derin, kelimelere sığmayacak kadar büyük bir sevgimiz olduğunu sakın unutma! H. Bayramoğlu'ndan Derya'ya
Güneşin doğduğu da bir gerçek, battığı da... Kalbimin attığı da bir gerçek, günün bittiği de... Ne çıkar tüm gerçekleri saysak tek tek... Seni seviyorum ya, işte o en büyük ve tek gerçek... Serkan'dan Zeliha'ya
Seni düşünürken ya bir tebessüm yapışıyor yüreğimden yüzüme ya da gözlerim dayanamıyor ölümcül hasretine... Baktığım ve gördüğüm hiçbir şey sana benzemiyor, hiçbir acı, hiçbir hasret seninki kadar ölümcül olamıyor. Seni canımdan çok seviyorum birtanem... Harun'dan Sevgi'ye
Kokun gelir burnuma hafiften. Bir nazlı genç kızsın, narininden. Küpeler takarsın yakışır, sarı saçlarına yakışır. Canlı alem dayanamaz ya sana, bir tatlı dilin var "Pes" dedirtir yılana. Dolaşırsan evlerimizi şenleniriz. Aheste aheste dinleniriz. Gel Yasemin, sarıl duvara. Bir salınırsın, kalırız hayran. Kalmaz aklımızda ne feryat, ne figan. Sabah bulutları gibisin sen, kokun gelir burnuma hafiften... Yasemin'e
Nasıl uzaktaki yıldızlar parlak gelirse insana, uzakta olduğun için tutkunum sana. Hani en güzel aşklar imkansızdır ya, imkansız olduğun için aşığım sana... Erdi'den Çağla'ya
Seni seviyorum diye zincirlere vursalar, kalbimi parçalayıp etrafa savursalar, hala "Seviyor musun?" diye sorsalar, yine de "Seni seviyorum" diye haykıracağım... Rizeli Rasim
Bazen bir sözün bile yeter beni ağlatmaya, ama bu dünyada hiçbir şeyin gücü yetmez seni benden ayırmaya... Cumhur'dan aşkı Eylül'e
Aramızda kilometreler olsa da hala yanımda gibisin. Seni hiç unutmayacağım... Yeşil Gözlü'den Muğlalı Nil'e
Hey garson! Bana kalbim kadar yanık bir döner, düşüncelerim kadar karışık bir salata, ona olan sevgim kadar ak bir peynir, acılar kadar ağır sek bir içki getir... İlker'den Gülhan'a
Hala tahta masalara yazıyorsam adını, aşk kitaplarında arıyorsam tarifini aşkın ve sabahçı kahvelerinde bir çay gibi demliyorsam hasretini ve inadına özlüyorsam çay karası gözlerini, bil ki bu seni erkekçe sevdiğimdendir... Polo'dan Esmer Güzeli'ne
Bir gün yağmura yakalanırsan, benden kaçtığın gibi yağmurdan da kaç! Çünkü bulutların arkasında kaybolan aşkı için ağlayan gözlerimi bulacaksın... Elveda askerim... Sinem'den Burak'a
Hepsi gidici, sen kalıcı... Hepsi anlık, sen hayat boyu... Hepsi çocukça, sen gerçekçe... Hepsi öylesine, sen ölesiye... Tek aşkımsın... Hüseyin'den Fatma'ya
Parmaklarının ucunda şu an hissediyor musun beni? Hisset parmaklarına değen kağıdın içinde dolaşan damarlarımı. Hisset damarlarımdaki kanımın seni aramak için deliler gibi dolaşmasını... Özgür'den Melike'ye
Bir gün gözlerin bir noktaya dalarsa, bil ki o gün seni düşündüğüm gündür. Bir gün kulağında çınlama duyarsan, bil ki ismini andığım gündür. Bir gün sebepsiz yaşlar dökersen gözlerinden, bil ki yokluğundan öldüğüm gündür... Tarık'tan Funda'ya
Sen belki de yoktun ya da çıktın karşıma ve ben doğdum. Madem şu an varsın, yaşıyorsun. Nerelerdesin be meçhul? Ben aslında sana dair yani aşka dair ne varsa hissettiğim, seninle yaşamak niyetindeyim. Sonsuza dek dua ediyorum meçhul bir günde kavuşalım diye. Bu kalp seni seviyormuş, öyle diyor herkes... İrfan'dan Meçhul'e
Gamze, hareketlerine dikkat etmelisin. Artık kendine gelmenin zamanı geldi de, geçiyor. Bu günler hep böyle güzel geçmez. Her güzel oyunun bir sonu vardır unutma!.. Serhat
Düşünüyorum da, düşüncelerin en güzeli senin beni düşünüp düşünmediğini düşünürken, düşündüğünü düşünmek olsa gerek arkadaş!.. Mervan'dan Ayşe'ye
Şimdi uzaktasın, benimle değil. Ben ise yalnızım, seninle değil. Adın kalbimde, dilimde değil. Kalbim seninle, benimle değil. Seni çok seviyorum, elimde değil... Sinan'dan Elif'e
Ay doğarken bir söğüdün ardından, gökyüzünde sisli bir esinti ile akşamdan geceye hüzün serperek, perdeler çekerek, beni düşün... Metin
Ben dengemi sende bulmuşum. Günahlarım sende, sevaplarım sende... Ben kendimi sende bulmuşum; gökteki yıldız, ay, yerdeki her şey seni hatırlatıyor. Ellerim ellerini, gözlerin gözlerini... Sende bana ait bir kalp var mı?.. Tayfun'dan Yalovalı'ya
Birçok insan "Aşkı tanımla" der ama aşk tanımlanamaz. Kelimeler yetmez aşkı anlatmaya. Sevgisini anlamak için gözlerinin rengine odaklanıp, dış dünyayla ilişkiyi kesip, gözlerinin içinde "Seni seviyorum" yazısını okumaktır aşk... Uğur Yıldırım
Duydum ki artık vazgeçmişsin benden. Bir başkasını seviyormuşsun. Dalgalıymış saçları... Ya gözleri? Mavi mi, yeşil mi? Yoksa ela mı? Aslında merak ettiğim şeyler bunlar değil. Acaba o da benim kadar fedakar mı? Seni benim kadar seviyor mu? Senin için ağlıyor mu? Sedat'tan Zalim'e