Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa 29 Ağustos 2004

Rahim kanseri kız çocuğu..
O kız daha 12 yaşındaydı.. Ve rahmin nerede ve ne olduğunu bilmediğine emindim..


Çingene palamudu hafiften, hafiften balıkçı ağlarına vurmaya başlamış olmalı.. Lüfer'in eli kulağında demektir.. Roka salataların aromalarındaki lezzet, rayiha, bir deği- şiktir şimdilerde..
Kahrolsun.! Bin defa lanet olsun.! Benim gırtlağım delik, çenelerim darmadağın.. Dilim konuşmuyordu.. Ve de dışarılarda her yerlerde, testekerlek bir Eylül mehtabı..
Bay Kanser" imi takdim edeceğimi söylemiştim ya, ilk etapta görülen manzara-ı umumiye bu..
Genel anlamda fikrimi sual edecek olursanız, gittim gittim geldim..
Sekiz gün yoğun bakımda kaldım.. Bunun altısı topyekün bilinçsiz..
Yerin altındaki yoğun bakımdan ilk kez beşinci kata çıkarıldığım gecenin sabahını hiç uyumadan bekledim..
4 Eylül hesabıyla, sabah saat 6.35'de bir ateş topu gibi patlayıverdi güneş.. Çevresinde mor bir şehrayin.. Çocukluğumun Süleymaniyesi avuçlarımın içinde ve bir rezil güzel İstanbul.. " Dayan gülüm.!" Diyen..
Oysa Bay Kanser'in eş anlamı ölüm.. Kim ne derse desin bu böyle.. Gerisi laf-u güzaf.. Macera hep aynı:
" Yaprak nasıl düşerse akıp kaybolan suya Ruh öyle yollanır uyanılmaz bir uykuya Duymaz bu anda taş gibi kalbimde bir sızı Farketmez anne toprak ölüm maceramızı.."

***

Yoğun bakımdayken görme olanağı bulamadığım gazetelere göz attım.. Canım ciğerim Nebil Özgentürk bizim ana gemide, Sabah'ta tam sayfa dö- şemiş.. Öyle bir irtifa vermiş ki bu fakire, bayağı hoşlaştım be bilader..
Hoşlanmasına hoşlandım da, canlar canı Nebil bir yerde, " Var mı be Halit abi ölümden bahsetmek?" diye sigaya çekiyor.. " Ben sordum doktorlarından öğrendim ki birkaç gece daha hastahanede kalıp iyileşecekmişsin" diye haberlerimi veriyor..
Önce inşallah diyelim, sonra maşallah dersiniz.. Zaten koca bir ömrü, inşallahlarla, maşallahlarla harcamadık mı
Nebil acep hangi doktorlardan söz ediyor? Eski İstanbul'da hem berberlik yapan hemi de diş çeken geçmiş zaman dişçilerinden mi?
Kanser, benim kanserim..
Nicedir yüzüme gözüme bakamaz bir hallarım, kendimden iğrendiğim durumlarım var.. Alçak mahluk gelip ağzıma sıçmış, bu işin kötü yanı.. Ama iyi yanı, ağzımın içini titanyumla döşemişler (Milyarlık posta işler) o kanserin de ağzına sıçmışlar.. Ama yine de öyle uzaklardan bakıp dayılanmak, efelenmek olası değil.. Bu cenabet Bay Kanser'de numero çook!
Kişi, yaşamının baharındayken en kolay kabadayılanacağı şey ölüm: " Yerim seni, yedim seni ulan ölüm.." labalubaları tamam.. Bu fakir, ilk gençlik yıllarında Galatasaray'dan Şişli'ye gitmek için üç kısrak değiştiren bir jokey iken iş başka, şimdilerde kuyruğu kıstırdığında iş bir daha başka..
Kalkıp kansere horozlanacaksın..
Yok arkadaş, ben zaten epey zamandır horozdan korkan bir çocuğum.. Hani o ünlü Horozdan korkan oğlan gibi..
Benim şimdilik işime gelen
Bay Kanserle el sıkışmak.. Beraber yaşamayı becerebilmek.. Bir oyunu öylesine sürdürebilmek.. Hatta beraberce yiyebilmek lüferi ve palamudu.. Neden olmasın Ömür dediğin ne ki?
"Çok eski bir güvercindir uçurmta ki takılır anıların teline Ve ne kadar örtülsede pencere Sanılır ki tülde biri var yine Bir acıyı bütünler saksıda gül Yenisini koymak için yerine Ve sonunda zorla verilir ömür Çok eski bir düşün giderlerine.."
Diğer sütunlarda okuyacağınız yazı 1998 yılının Eylül'ünün başlarında ve yine bir hastahane odasında yazılmıştır.. Eylül ki, sarı yapraklı beter bir hüzün.. Ve hele sırtında kanser denilen bir maymunu taşıyorsan..
"Üç, dört gün sonra çıkarsınız artık.. Burada yapılacak bir işiniz kalmadı" demişlerdi..
Bir, " Yaralı Yüz" olarak çıkacak ve kendi " Mülkiyet Kaleme" sığınmak için evime gidecektim..
Orada, kendi fikrimce, kendi zikrimce.. Ama ııh..
Operasyonu yapan Bedrettin Hoca'nın " Mümkün olduğu kadar bütün kanserli dokuyu temizledik.. Sanırım başka bir şeye gerek kalmayacak" demesine rağmen, ııh.. Bu işlerin bilge kişileri proflar toplanıp raconu kestiler..
-36 gün süreyle ışın tedavisi.. Yani radyoterapi..
Raconu böyle kestiler..
Yüzümün, aslında yüzlükten çıkıp, surata dönüşmüş o kısmının koordinatlarını çıkarttılar.. Ateş hattına girecek yerlerini uzun uzun hesap ettiler.. Bana özel bir maske hazırladılar.. Tıpkısı tıpkısına eskrimcilerin kılıç tokuştururken taktıkları maskelere benzer.. (O hala bendedir.. Evimin duvarlarının birinde mask gibi durur..)
Işın tedavisi dediğin hikaye 10 tane kızgın güne- şin çok yakından altlarına yatmak gibi bir şey..
Yo aman ha, 'solaryumla' filan karıştırmayın.. O işteki yanma başka türlü bir şey.. Bizimkisi azap..
Ana salonun bir yerinde ışın tedavisinin kumanda merkezi bulunuyordu.. Gidip ışığa yatacağım, yangınlara duracağım yer ise büyükçe bir bölme..
Kocaman demir ve çelikten mamul bir makine.. Soğuk, çok soğuk, görünüşü bile ürküntü veren bir yer..
Küçük kabinlerde soyunurduk.. Çıplak.. Makineye çıkıp, uzanırdık.. İçeride kimse olmazdı.. Sankim bir nükleer savaşta tek başına sen.. (Şimdi bazılarının hömkürdüklerini görür gibi oluyorum.. Yahu bunlar ne biçim anlatılar.. Ne gereği var şimdi kanserden konuşmanın..)
Hastirin efendim.. Petkonuz yemiyorsa takılmayın..
Siz gidip Hümaşah ile Zekeriya'nın oko-moko maceralarına yazılın..
İlk gün yazdım ya " Bu kanser son zamanlarda etrafı yakıp kavuruyor" dedim ya.. Biraz korkun ve " Erken teşhis" diye bir şeyi umursamazlıktan gelmeyin diye..
Ve de unutmayın, şeytanla sofraya oturanın kaşığı uzun olmalı..
Kuyrukta beklerdik, sıra gelsin diye.. Genç yaşlı, kadın, erkek ve daha çok çocuk yaşlarda bir dolu insan..
Arada bir kardeşim Haluk'a takılırdım.. " Yine Frankeştayn'ın şatonusa geldik" diye..
Ve önümde hep o kız olurdu.. Daha henüz 12- 13'ünde.. Bıcıl bıcıl, cıvıl cıvıl bir kız çocuğu işte.. Ve yanında annesi ile teyzesi.. Süreç içinde alıştı, bildi beni.. Çıtlatmam için ay çiçeği çekirdekleri bile ikram etti, Çapa Hastahanesi'nin, o kanserlilerinin buluştuğu loş mahalde.. Ne bilsin ki daha suyu bile, üstelik pipetle güç içiyordum o günlerde..
O kız lösemi değildi.. Onlar ayrı servisteydiler.. Pekiy o kız neydi?
Bir gün uzaktan makineyi, o ışın fışkırtan aleti kullanan kişiye sordum..
-Bu, hep benden önce içeriye giren kızın derdi ne?
Söyledi bana, içimi çok acıtan bir şeyi: -Rahim kanseri..
Lanet.!
O kızın, daha rahmin ne olduğunu bilmediğine dair bütün dünya ile bahse girerdim.. Bela, bazı bazı yanlış yerleri adres tutuyor..
Bu anlattıklarımın üzerinden 6 yıl geçti.. 6 yıl, bazen çok kısa bazen çok uzun bir zaman..
Acep o kız şimdi yaşamakta mıdır Yoksam bir kelebek gibi bütün ömrünü o kadarcık bir süreye sığdırıp..

***

Ve o tedaviye, büyük yangınların altına yat- maya gelmiş erkeklerin yanlarında hep kadınlarını görürdüm..
Ama kadınların yanlarında erkekleri çok nadirattan..
Onlar, kadınlar çoğunlukla yalnız gelirlerdi..

***

O ışın tedavisinde sakallarım, bıyıklarım tekmilen gittiler.. Saçlarım öyle kaldılar.. 4 yıl, ne uzadılar, ne kısaldılar.. Son iki yıldır bıraksam belime inecekler..
Hani demem o ki umut hep vardır.. Bir de son laf.. Bu 6 yaşına gelen kanser, benim kanserim.. Belki bana kıyak çekti.. Belki ben erken davrandım..
Diyeceğim o ki, sizde erken davranmaya çalışın.. Kansere karşı hep tetikte durun..
***

Eee.. Eylül'de geldi.. O günlerde de Eylül'ü yazmışım.. Yarın onunla kapatırız konuyu olmaz mı

Fax : 0212 2815840
GÜNCEL
30 30 aşka 30 bıçak
Öfkeli koca, kendisini aldattığından şüphelendiği karısını bağlayıp...
GüneBAKIŞ
Demorize etmeyin
Münasebetsiz eşeğe zabıta...
'Dolu' dolu yağdı
Türkiye'de sağlık buldu
Güne BAKIŞ
SPOR
Pastırmalar Pastırmalar Pıerre'den
Aurelio'nun yıldızlaştığı maçta Van Hooijdonk yine sahne aldı.
Servet geçit vermiyor!
Yıldırım maça yetişemedi
Volkan: Forma benim
35'lik Delikanlı
Serkan kulübede
Deniz yine oynamadı
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
ISTANBUL - Fırtına 24 C,Par. Bul. 16 C
ANKARA - Par. Bul. 33 C,Par. Bul. 15 C
IZMİR - Par. Bul. 30 C,Par. Bul. 15 C
ANTALYA - Par. Bul. 31 C,Par. Bul. 20 C
ADANA - Par. Bul. 32 C,Par. Bul. 21 C
EKONOMİ
IMKB E: 19,855 D:% 1.45
DOLAR S: 1,506,000 D:% -0.20
EURO S: 1,819,000 D:% -0.22
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
GÜNCEL
     
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa
     
     
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm haklari saklidir.
MERKEZ GAZETE DERGI BASIM YAYINCILIK SANAYI VE TICARET A.S.