Annen seni, bunları yaşayasın diye mi dünyaya getirdi?
Dünkü gazetelerde iki kalbi kırık kadının röportajı vardı. Biri Arzu Balkan, hani şu seks kasetleri ortaya çıkan Tamer Karadağlı'nın karısı, diğeri şarkıcı kocası cezaevinde olan Seren Serengil. İkisinin söylediklerini de satırı satırına okudum evlatlarım, hatta gözüm zor gördüğü halde o fotoğrafların altındaki küçücük yazıları bile... İkisi de sanki sözleşmişler gibi "Kalbimiz kırık" diyor.
***
Doğrudur, evli bir kadının başına gelebilecek en kötü şeylerden biri aldatılmak, diğeri kocasının ailesi tarafından istenmemek. Gerçi bu kızcağızların durumuna şaşırmadan edemiyor insan. Ellerinde gül gibi meslekleri var, gencecik, güzel kızlar, akılları başında ne var bir adamın peşinde bu kadar koşacak. Bizim zamanımızdaki gibi değil artık sevgilerin hiç biri. Şimdi evlenecek kızlar, kocalarında ev, araba, bankada para arıyor. Çünkü artık onların da var. Biz iki göz oda, bir somun ekmeğe razı oluyorduk. Çünkü aşıktık. Şimdikiler parayla ve şöhretle evleniyor. Ne oldum delisi oluyorlar yani evlatlarım. Her zaman söylüyorum, hırs kötü bir şeydir. Tamer Karadağlı'nın karısı, kocasının yaptıklarını okulu kırıp lunaparka giden bir çocuğunkiyle karşılaştırmış. Kızcağız kendisini kandırmak için bu kadar masum bir şeyle kocasının yaptığını eşdeğer tutuyor.
***
"Kolum, kanadım kırılır" demiş bir yerde. Neden? Annen seni bu kadar üzüntüyü çekesin, bir adamın ihtiraslarının kurbanı olasın diye mi doğurdu? Eğer öyleyse tamam. Ama 9 ay seni karnında taşıyan annen, senden çok üzülmeye başladıysa orada biraz dur Arzu Hanım.