Komşu bahçelere taşan meyve ağaçları gibiydi çocuklar. Her annenin, başka anneye cam borcu olduğu mahallelerde. Kırılan cam olsun, kalp kırılmadıktan sonra. O çocuklar hep zoru sevdi. Taşlı toprak sahalarda, topa hükmetmek, "çocuk kralların" işiydi. En fazla cam kırarlardı, kalp değil. Allah'ın suyu parayla satılmazdı, sokak çeşmelerinden gürül gürül akardı. Çocukları gibi... Futbolun büyüsünü bozan futbol okulları açılmamıştı henüz. Çocukların ayaklarına kelepçe vuran antrenörler, işin başına geçmemişti daha. Pele, dünya çocuklarının futbol tanrısıydı. Metin Oktay, Türkiye'nin... Bir Lefter, bir daha gelmediyse bu ülkeye, sebepsiz değildir. Onlar çocukların hayal tamircileriydi, kırılan düşleri bile onarırlardı. Onlar, sokakların en anlamlı futbol öğretmenleriydi. Geçen yıllar, önce futbolun ahlakını yok etti, sonra seyir zevkini. Adına futbol okulu denilen "futbolun gaz odalarında", yeteneklerin kökü kurutuldu. Dili uzadı sadece. Şimdi küfürbaz adamlara "Yaşına değil, hırsına bakın" diyen, bir milli takım teknik direktörümüz bile var. Bülent Korkmaz gibi, çamur abidesi bir milli takım kaptanımız da mevcut. Beşiktaşlı Veysel gibi, giydiği formayı, rakip takımın hizmetine sunan sportif ahlaksızlara çuvalla para ödeniyor. Ama ince bilekli, gözleri radar, yüreği dağlar kadar futbolcuyu mumla arasanız bulamazsınız. Şimdi bilmem kaçıncı yabancının çığırtkanlığı yapılıyor da, yabancı kompleksinden, ülkedeki gerçekler fark edilmiyor. Hepsini köreltiyoruz, futbola yön veren cahil adamlar yüzünden... Bugün futbol sezonumuz açılıyor. Politikanın seçtirdiği bir Futbol Federasyonu Başkanı'yla, temiz bir lig düzeni bulmayı umuyoruz. Elbette güzel şeyler umuyoruz ama politikanın bulaştığı hangi koltukta güzellik kalmış ki! Ben bu sezon, çocuklarımızı, Levent Bıçakcı'dan korumakla yükümlü olduğumuzu biliyorum. Rengini de yakında görürüz! Ya o futbolcu güzellikleri? Bu yıl kimleri izleyeceğiz acaba? Transferde çuvalla para döndü de, hangi futbolcu, futbolun sanat olduğunu gösterecek bizlere? Hangi özel adam, geçmişin sinemalarına taşıyacak bizleri? Her sezon öncesi, merakla tribünlere koşuyoruz. Açık kalmış bir "sokak çeşmesi" var mı diye.