Merhaba Hakkı Baba. Tren faciasında ölen bir abla geldi Cennet'e. İçi yanardağ gibiydi. "Çocukları yaşatmak için ayaklanmayan hiçbir politikacının, bizler öldükten sonra dua etmek için diz çökmeye bile hakkı yoktur" dedi. Sana mektup yazdığımı öğrenince çok sevindi. "O senin baban mı?" diye sordu, "Hayır" dedim, "Bütün çocukların babası." "Ben de yazabilir miyim?" dedi. Alttaki satırlar ona ait. "Cehalet ve yobazlık bilime yenilmedikçe, kendi günahlarını Allah'a yükleyenler, çocukları katletmeyi sürdürecek. Ne olur bir şeyler yap Hakkı Baba?"
***
Hayat çok garip. Dünyada yaşadıklarımızı unutmak istemeyiz. Cennet'te yaşayamadıklarımızı...
***
Anneme söyle, alerjimi merak etmesin, çünkü Cennet'te polen yok. Hapşırdığım oluyor elbet. Ama "Çok yaşa" demiyor kimse.
Rüya gördüm dün gece. Bir ilkokulun bahçesinde koşuyordum. Atatürk heykelinin karşısında hazırolda durdum. Kırmızı şapkalı bir adam, kurtlara gözlük takıyordu, bizleri kandırmak için. Uyanmışım. Ülkemdeki çocukları da sen uyandır Hakkı Baba.
***
Gökyüzünde unutulmuş bir uçurtma buldum. Benim çocukluğumun uçurtmasına benziyordu. Başkasına verdim. Kendine iyi bak.