TRT'ye devredilen personelin isyanı!.. Bizler 2000 yılında Türk Telekom'dan TRT Genel Müdürlüğü'ne devrolan Vericiler Dairesi Başkanlığı'na bağlı personeliz. Maaşlarımız düşürüldü. Aralık 1999'da maaşımız 270 milyon liraydı. 2000 yılında TRT'ye devrolduk. Verilen zamla maaşımız 310 milyon lira olacaktı. Ancak maaş almaya gittiğimizde tam bir şok yaşadık. Çünkü maaşımız 173 milyon liraya düşmüştü. Telekom'dayken bir teknisyenle aramızda 20- 30 milyon lira maaş farkı vardı. Şimdi 750 milyon lira maaş farkı var. Biz 750 milyon lira maaş alıyoruz. Teknisyenler ise şu anda 1,5 milyar lira alıyorlar. 'BİZİ SÜREKLİ OYALIYORLAR' Maaşımızın düştüğüne üzülürken, bir de kadro ünvanımızı elimizden aldılar. Bizleri 'Muhafız'dan 'bekçi' kadrosuna düşürdüler. 4 yıldır bizi böyle oyalıyorlar. Bizden 'sizi özel güvenlik görevlisi yapacağız' diyerek her yıl sağlık raporu istiyorlar. Aradan 7-8 ay geçmesine rağmen vaatler yerine gelmiyor. Sonra sağlık raporunun tarihinin geçtiğini söyleyip tekrar rapor almamız gerektiğini belirtiyorlar. Bizlere kelimenin tam anlamıyla hastanelerde rezillik ve çile çektiriyorlar. Bizden durmadan sağlık raporu istemelerini hayretle karşılıyoruz. Bir hukuk devletinde verilen haklar geri alınır mı? Hem eski maaşlarımızı hem de ünvanımızı geri istiyoruz. Yetkililer artık bu sorunlara duyarsız kalmasın. (Mağdur işçiler)
DEPREM İÇİN NE YAPILIYOR? Bir İstanbullu olarak olası bir deprem için hiçbir önlem alınmamasından dolayı ço üzgünüm. Tüm bilim adamları, her an bir depremle karşılaşabileceğimiz uyarısında bulunuyor ama yetkililer hala uyuyor. İstanbul'un hem Avrupa, hem de Anadolu yakasında kaçak yapılar hızla yükseliyor. Bu yapıların deprem yönetmeliğine uygun olmadığını çocuklar bile biliyor. Ayrıca mevcut binaların güçlendirilmesi için de ciddi adımlar atılmıyor. Yetkilileri göreve davet ediyorum. (Necmi Erdoğdu)
'Askerlik kısaltılsın' Tüm Avrupa ülkeleri profesyonel orduya geçmişken bizler hala amatör ruhla askerlik yapıyoruz. Gençler, 15 ay boyunca üretimden uzak kalıyor, vergisini veremiyor, ailesinden, eşinden, çocuklarından uzak kalıyor. Çalışıyorsa işini bırakıyor. Hatta işyerini kapatmak zorunda bile kalanlar var. Hem ekonomik, hem de sosyal yönden askerliğin kısaltılmasını istiyoruz. (Savaş Altın)
SAĞLIKÇILARIN SESİNİ DUYUN Sağlık Bakanlığı'nın açmış olduğu Sözleşmeli Sağlık Personeli Sınavı'na girmiş, yüksek puan almış sağlık memuruyuz. Sekiz yıldır beş başbakan, beş sağlık bakanı değiştirdik. Ama bizim sorunlarımız bir türlü çözülemedi. Atama beklemekten bıktık. Yaşımız 30'a geldi, kendimize bir yol çizemedik. Yıllardır atanamayan sağlık memurları bunalım içindeler. Hakkımız olan işlerimize kavuşmak istiyoruz. Sesimizi duysunlar. (Adem Keleş-Oktay Ergen)
Köprü zammına tepki Köprü ücretinin 3 milyon liraya yükseltilmesi, vatandaşa yapılan büyük bir haksızlıktır. Benim işyerim Avrupa Yakası'nda, evim ise Anadolu Yakası'nda... Her gün köprüyü kullanmak zorundayım. Verdiğim benzin parasının yanında bir de köprüye astronomik bir ücret ödemek zorundayım. Yazık günah değil mi? Vatandaşı düşünen yok. Bu zam vicdana sığmaz. Yetkililerden zammı geri çekmesini istiyorum. (Levent Gezgin)
Kapıdan satışlara dikkat Geçtiğimiz günlerde, kapıdan satış yapanlar, lise öğrencisi oğluma tost makinesi ve pratik el süpürgesi satmışlar. 'Size kumbara vereceğiz. On ay para biriktireceksiniz. Sonra size ürün hediye edeceğiz' vaatleriyle satış yapmışlar. Durumu öğrendikten sonra söz konusu olan Öz Yunus Alışveriş Merkezi'ni aradım. Bu ürünleri istemediğimi söyledim. Ancak böyle bir hakkım olmadığını, satış sözleşmesi yapıldığını söylediler. Bizimle aynı durumda olan, kapıdan satışlar yüzünden mağdur duruma düşen birçok kişi var. Yetkililerden bu konuda yardım bekliyorum. (Şule Ersöz-Kocaeli)
