Biliyorum günlerden Pazartesi, hava sıcak ve sırası olmayabilir tatil sözünün... Ama ben başıma geleni anlatmadan geçemem... İyi adımı biz de attık çok şükür bu yıl. Çoluk çocuk, eş dost çıktık yola.. Şen şakrak mutlu, umutluyuz. Tatildeyiz, hiçbir şey moralimizi bozamaz. Yollar uzun ama çetin olmamalı. Geri dönüş uzak, tatil dolu dolu olmalı. Size de bu yüzden, tatil havasında yazacağım birkaç gün... Uzun lafın kısası bugün tatile çıkacakların kulağına küpe maiyetinde hassas bir konudan söz etmek istiyorum. Haritanın gazabı... Tatilde yanınıza eğer araba yolculuğuna çıkıyorsanız mutlaka harita alırsınız öyle değil mi? Peki siz hiç haritanın gazabına uğradınız mı? Bir harita sizi felakete sürükler mi? Bir harita yüzünden bütün aile birbirinize hır gür yaptınız mı? Harita azizliği yüzünden heyelanların, kapalı yolların, gecenin bir yarısında tuzağına düştünüz mü? İstanbul-Göcek arasında birkaç kere yoldan çıktınız mı? Sorular çok ve hiçbirinin cevabını başımıza gelmediği için bilmiyorduk tabii. Öğrendiğimizde, saat gecenin yarısını çoktan geçmiş, aç, yorgun, sarsıntılar yüzünden neredeyse bebeğe vakitsiz kavuşmak üzere, sinirli haldeydim. Üstelik hamilelik dışında herkesin durumu aynıydı. Neymiş,... Harita elimizde yollardaymışız. Mola vererek kısa yorgunluklarımızı neşeli fıkralarla, lezzetli alabalıklar, kasap köfteleriyle yenip gideceğimiz yere ulaşacakmışız. Ne mümkün. Akıllı olup, harita okumayı öğrenseydiniz, mektep medrese görmüş insanlarsınız diyebilirsiniz. Demeyin, sizin de başınıza gelebilir. Uçak fobimi bile yendim Ayrıca benim gibi anlamsız uçak fobisi başlayanların da böyle bir deneyimi yaşaması lazım. Çünkü bu meşakkatli yolculuktan sonra uçak korkunuzdan da kurtuluyorsunuz. Bu kadar anlattığım haritaların nesi vardı? Ve neden aynı haritada ısrarcı davrandık? İkinci sorunun cevabı bilinçaltımızın ısrarcılığı ya da düşünce hatası olabilirdi. Size tavsiyem, anayolların, tali yolların dağın tepenin, ovanın yaylanın açıkça belirlendiği bir harita ile araba yolculuğuna çıkın. Bazı haritalara konmaması gereken yollar hala inat ve ısrarla çizilmiş kağıtlara. Pek çoğu tuzak gibi. Mesela Denizli, Serinhisar, Acıpayam, Çameli derken Dalaman yollarını zor bulursunuz. Çameli, dünyanın cenneti. Çam ağaçlarının tarçınlı kahveyi anımsatan aromasını içinize çeke çeke gidiyorsunuz. Ama nereye gittiğinizi ifade eden bir iki tabela olmazsa, saat de gece yarısını geçtiyse, yükseklik, dağcıları cezbedecek boyuttaysa, yolda da heyelan varsa, korku dağları daha da yükseliyor. Daha yola çıkmayanlardansanız dikkatinizi çekmek istedim bir ayrıntıya. Altın kural: Harita işini ciddiye alın ve sakin olun.