Dünya Bankası'ndan, tüyü yeni bitmiş iki uzman geliyor. Birkaç gün kalıp, bir rapor hazırlıyorlar. - Türkiye'nin kalkınma hızı yüzde 5'i geçmez. Onlar gidiyor, bu kez IMF'den iki kara gözlüklü geliyor. Onlar da şu sonuca varıyor: - Hızlı kalkınma, Türkiye'nin iç ve dış borçlarını artırır. Yatırım harcamaları kısılmalı. - Başka bir emriniz? - İşçi ve memura katiyen zam yapılmamalı. Vergi oranları mutlaka artırılmalı. "İşçi ve memur taş yesin" diyecekler de dilleri varmıyor. Bir de Avrupa Birliği var. O da Türkiye'nin 10-15 yıldan önce Avrupa Birliği üyeliğine hazır olamayacağını savunuyor. Niçin? Avrupalı değiliz de ondan!.. Geçenlerde, Dünya Turizm Örgütü'nün bir raporu yayımlandı. Rapora göre, 2020 yılında, Türkiye'ye gelen turist sayısı 27 milyonu bulacakmış. Bu da çok iyi bir rakammış. Akıllarınca Türk turizmini övüyorlar. Oysa, övdükleri falan yok. Resmen küçültüyorlar. Çünkü gelişmeler gösteriyor ki, Türkiye bu yıl 18 milyonu aşkın turisti ağırlayacak. Bu rakamın 19 milyonu bulma ihtimali bile var. Yani Dünya Turizm Örgütü'nün 2020 için verdiği rakama ulaşmak için 8-9 milyon kalmış. O çok bilenlere göre, Türkiye'ye gelen turist sayısı önümüzdeki 15 yılda ancak bu miktarda artacak. Oysa, bu yıl olduğu gibi, Türkiye'ye gelen turist sayısı 1 yılda 5 milyon kişi birden artabiliyor. Bu rakama her yıl ulaşmak mümkün olmasa da, turizmde hızlı bir büyüme söz konusu. Örneğin, 2020 yılında Türkiye'ye 27 milyon değil, 40-50 milyon turist gelebilir. Hayallerimizi törpüleyen hedeflerimizi küçülten, yabancı çokbilmişlere fazla itibar etmemek gerekir. Türkiye, büyük düşünen büyük bir ülke olmalıdır.
***
Bedelli askerlik isteyen genç okurlarıma bir çağrım var Bu köşede, bedelli askerlik isteyen genç okurlarıma seslenmiştim. Demiştim ki: Bana e-mail geçin, nüfusunuzu ve gücünüzü bir göreyim. Okurlarım, bu çağrım üzerine e-mail yağdırdılar. Duyarlı ve aktif olduklarını gösterdiler. Ben de onlara buradan bir söz veriyorum. Daha önce yaptığım gibi, bedelli askerlik talebini yeniden Türkiye'nin gündemine taşıyacağım. Ancak bu arada, genç okurlarımdan bir talebim var. Ben aynı zamanda, PARA EKONOMİ dergisinin yöneticisiyim. Bu dergi, Türkiye'nin en önemli girişimci dergisi olma özelliğini de taşıyor. Şimdi diyorum ki: - Madem bir dayanışma içine girdik. Gelin bu pazar birer PARA EKONOMİ dergisi alın. Okuyup inceledikten sonra, eleştiri ve görüşlerinizi derginin e-mail adresine geçin. Hem sayınıza hem de gücünüze burada da tanık olayım. Ayrıca, derginin bedelli askerlik konusunda yakında size bir sürprizi olacak. Pazar günü PARA EKONOMİ dergisinde buluşalım.