YÖK tarafından Cumhurbaşkanlığı'na sunulan 22 üniversiteye yapılan rektör atama ları, kimi siyasetçi ve akademisyenler tarafından eleştiri yağmuruna tutuldu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Anayasa'nın ve 2547 sayılı kanunun kendisine verdiği yetkiyi kullanarak yaptığı bu atamayı eleştirmek objektif bir değerlendirme değildir. Cumhurbaşkanlarının rektör atamalarında mutlaka 1. sıradaki adayın tercih edilmesini öngören yasa, usul ve teaamül yoktur. Bugüne kadar ki uygulamalarda bütün Cumhurbaşkanları, Anayasa'nın ve 2547 sayılı YÖK Kanunu'nun kendilerine verdiği yetki çerçevesinde 2. ve 3. sırada yer alan adaylardan rektör atamaları yapılmıştır. Hatta ilk üç sırada bulunmayan kişiler için de listeler YÖK'e iade edilmiş ve ilk üçte yer almayan başka ismin ilavesi sağlandıktan sonra atamalar yapılmıştır. (Mesela 1994 yılında Kocaeli Üniversitesi'ne rektör atamasında olduğu gibi...) Bazı çevrelerce eleştiri konusu yapılan Sezer'in bu uygulaması ilk değil, diğer Cumhurbaşkanları tarafından da yapıldığı unutulmamalıdır.
YASA NE DİYOR? Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), üniversitelerden gelen 6 aday arasından üç isim belirlenir ve Cumhurbaşkanlığı'nın takdirine sunulur. Cumhurbaşkanı da, YÖK tarafından kendisine sunulan üç isimden birini rektör olarak atar. Peki Cumhurbaşkanı Sezer ne yapmış? YÖK tarafından her üniversite için kendisine sunulan üç isim içinden birini rektör olarak atamış. Bu atamalar arasından 17 kişi ilk sırada teklif edilenler arasından, geri kalan 5 üniversite rektörü ise ikinci sıradan teklif edilenler arasından tercihini kullanmış. Yani, yasalarımıza uygun bir atama yapılmıştır. Yasa, Cumhurbaşkanı'na üç isimden birini tercih etmede takdir hakkı tanımıştır. Cumhurbaşkanı Sezer'de bu takdir hakkını kullanmış. Yanlışlık bunun neresinde? Eğer yasa koyucu, birinci adayın mutlak atamasını öngörmüş olsaydı, YÖK tarafından Cumhurbaşkanı'na bir isim gönderilmesini hükme bağlar ve Cumhurbaşkanı da o ismi atamak zorunda kalırdı. Ancak yasa koyucu Cumhurbaşkanı'na üç isimden birini atama konusunda takdir hakkı vermiştir.
YA ATANSALARDI? Cumhurbaşkanlığı makamı noter görevi gören bir tasdik makamı değildir. Cumhurbaşkanı'nın 2. sıradan yaptığı rektör atamaları hem Anayasamıza, hem de YÖK Yasası'na uygun bir atamadır. Bu atamalar üzerinde spekülasyon yaratmak yanlıştır. Bugün ilk sırada olduğu halde rektör olarak atanamayanlar, eğer ikinci veya üçüncü sıralarda olup atanmış olsalardı, Cumhurbaşkanı'nın bu kararını protesto etmez alkışlarlardı. Bilim adamlarımızın bu çifte standart düşüncelerini bir tarafa bırakıp, asli görevleri olan bilimsel araştırmaya yönlenmeleri ülkeye daha faydalı olacaktır. Herkes kendi işini yapsın. Cumhurbaşkanı Sezer de kendi işini yapıyor.
