Dans, cazibe ve zarafet. Tasarımcıların bu sözcüklerle biçimlendirdikleri koleksiyonlar, geçmişi yansıtıyor.
Yeni sezonun ruhunu yakalamak için ne mi yapmalısınız? Öncelikle, işe annenizin o naftalin kokulu sandıklarının kapağını kaldırmakla başlayın. Onun 1950'lerden kalma pabuçlarını, kısalmış ceketlerini, çekmiş hırkalarını, rutubetlenmiş şarmözlerini çıkartıp, kuru temizlemeye gönderin.
SANDIKLARI AÇIN 20'li, 30'lu ya da 50'li yılları çağrıştıran ne kadar baskılı tişört bulursanız, edinmeye bakın. Eski trençkotlarınızı, kaprilerinizi, jilelerinizi tozlu raflardan indirin. Bütün bunlar size ilk anda çok sıradışı gelebilir. Ancak moda tasarımcıları, kadın vücudunun hiçbir dönem giysilerle bu denli güzel ifade edilemeyeceğini söylüyor.
PULLAR, PAYETLER... Ayrıca bu sezonun günlük kıyafetlerinde gece yaşamının ışıltısından izler görürseniz de hiç şaşırmayın. Yaz güneşinin insanın içini kıpır kıpır eden ışınlarıyla daha gözalıcı olabilmek için kendinizi pullu, payetli, işlemeli, ışıltılı ve şifon kumaşların dokunuşuna teslim etmekten çekinmeyin.