Türkiye'de sosyal demokratları temsil eden CHP ve DSP'de kazan kaynıyor. Her iki parti, bırakın birleşmeyi, kendi içlerinde bölünme tehlikesi yaşıyor ve lider yarışlarına sahne oluyor. Sol partiler, oldum olası parti içi hizip hareketlerle gündeme geliyor. Aslında seçmenlerinin beklentisi, solun tek çatı altında birleşmesi ve iktidara gelmesi. Fakat seçmenin bu mesajını bir türlü alamayan CHP ve DSP, kendi içinde mücadele etmeye devam ediyor. CHP, hafta sonunda ziyaretçi ve basına kapalı olarak gerçekleştirdiği seçimsiz Olağanüstü Genel Kurul ile, parti içi sorunların çözümünü sağlayamadı. Tersine sorun yumağını daha da büyüttü.
DEĞİŞİM SESLERİ Parti içi muhalefet, Mahalli İdareler Seçimleri'ndeki başarısızlığın faturasını Deniz Baykal'a kesmek istedi. Fakat, Baykal güvenoylu bir gündemle şimdilik bu hareketi durdurmaya çalıştı. Ancak, kamuoyundan ve kendi tabanından değişim sesleri yükselmeye devam ediyor. Daha şimdiden, olası seçim gündemli bir kurultayda sözkonusu olacak lider isimleri dolaşmaya başladı. Şu ana kadar CHP liderliği için ismi geçenler; Mustafa Sarıgül, Prof. Dr. Hurşit Güneş, Nurettin Sözen, Kemal Derviş, Celal Doğan ve Altan Öymen... Ancak, halk arasında ve parti tabanında CHP'yi iktidara taşıyabilecek ismin Mustafa Sarıgül olduğunu ortaya koyan anket sayıları artmaya devam ediyor. DSP'de durum CHP'den hiç farklı değil. DSP Genel Başkanlığı'nı bırakmaya hazırlanan Bülent Ecevit, veliaht olarak Devlet eski Bakanı Zeki Sezer'i işaret etti. Sezer, gerçekten beyefendi kişiliği ile tanınır. Ancak, DSP'de de aday enflasyonu yaşanmaya başlandı. Daha şimdiden Şükrü Sina Gürel ve Atilla Mutman, Ecevit'e rağmen adaylıklarını açıkladı. Önümüzdeki günler de, bu isimlere yenilerinin ilave edilmesi bekleniyor.
TABELA PARTİSİ DSP'de aday olması muhtemel isimler arasında, Erdoğan Toprak, Masum Türker, Yılmaz Büyükerşen, Zekeriya Temizel ve Nejdet Tekin'in isimleri telafuz edilmeye başlandı. Türkiye'de iktidara heveslenen sol partilerin, bu gidişle bırakın iktidara gelmeyi, Meclis'te temsil edilmeleri bile riskli durumda. Görülüyor ki, her iki sol partide de iktidara gelme yarışı yerine lider yarışı yapılmaktadır. Oysa halk, CHP veya DSP'yi iktidara taşıyabilecek projeleri uygulamaya sokabilecek lider arıyor. Fakat partiler böyle bir lider yerine, "Ben olayım" zihniyetiyle hem CHP, hem de DSP'yi eritmeye devam ediyor. Solu temsil eden CHP ve DSP, sorunlarını kısa sürede çözüp, iktidara taşıyabilecek bir lider bulamadığı sürece, korkarım ki iktidar yerine TBMM dışında kalarak tabela partisi haline gelirler. Kuşkusuz bu da, halen iktidarda alternatifi olmayan AK Parti'nin ekmeğine yağ sürecektir.
