Bilerek veya bilmeyerek ama, Sayın Başbakan'ın, başına çok büyük iş açtığından adımız gibi eminiz! Sessiz ve çoğunluk bir kitleyi adeta çıldırttığını ve içten içe kendine hasım ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Hem de durduk yerde, kimsenin aklından geçmediği bir zamanda ve "bulmaca" yapsanız şıklarına koymayacağınız bakışla... Evet evet; Sayın Başbakan'ın Birlik Vakfı'nın İstanbul'daki toplantısında meslek liseleri konusunu gündeme getirip şaşırtıcı şekilde sorumluluğu üzerinden atması, hatta suçu halka mal etmesi ile pandoranın kutusu da açılmış oldu. Cumhurbaşkanı'nın veto ettiği YÖK Yasası içindeki meslek liselerine getirilen hakları dört gözle bekleyen, özellikle imam hatipliler, hükümetin yasayı geri çekmesiyle hayal kırıklığı yaşamışlardı. Söz verirlen "Bir başka baharı" beklerken, Birlik Vakfı'nda, güvendikleri dağlara karların yağdığını hayretle gördüler. Daha bir hafta önce NATO toplantılarının arafesinde eylem yapanları bile kıyasıya eleştirip "Bir de 20 önce yürüyorduk. Anladık ki, bunlar çare değilmiş" diyebilen Recep Tayyip Erdoğan YÖK Yasası'nda yeterli desteği vermediklerini ve yasaya tepki gösterenlere tepkilerini yansıtmadıklarını belirterek kulak çekti. Doğrusunu isterseniz, Sayın Erdoğan'ın kulak çektiği yerdekilerin tamamına yakını imam hatipli veya mensubiyet şuurunu taşıyan meseleyi "mesele" haline getirenlerdi. İmam hatipli Sayın Başbakan'ı da yakından tanıyor ve meselenin ailece mağduriyetini yaşadığını her fırsatta ve üstelik dışında da gündemde tutan Erdoğan'a güven duyup mutlaka çözüm bulacağına inananlardı. İktidar savaşı şimdi başlıyor İktidara gelmeden önce bu konularda tavan yapan konuşmalarılya dikkat çeken Sayın Erdoğan, başbakan olduktan sonra "mese le"nin uzlaşma yoluyla ve sakince halledilmesi gerektiği noktasına gelince, onlar da demokratik yollarla toplumu germeden sonuç alınmasına gayret göstermişlerdi. Erdoğan'ın sürdürdüğü politikalara zarar gelmemesi için azami gayret göstererek eylemlere kalkışmamış, ortamı germemiş ve geçmişteki gösterilerini bile bıçak gibi kesmişlerdi. Geçmiş iktidarların analarından emdiğini burunlarından getirterek ve hesabını sandıkta acı şekilde ödetecek kadar "Meseleye" sahip çıkanlar, Birlik Vakfı'ndaki konuşmasıyla Recep Tayyip Bey'i tanıyamadılar. Konuşması tam bilmece, hatta şifrelerle dolu idi. "Bunun bedeli var. Ödemeye hazır mısınız?" diyor, ardından bilmeceyi daha karmaşık hale getirerek "Hükümet olarak bu bedeli ödemeye hazır değiliz. Çünkü, daha önce ödenen bedeller var" diyordu. Doğrusu Sayın Başbakan cumartesi günkü konuşmasıyla pandoranın kutusunu kendi elleriyle -belki de bilmeden- açtı ve arı kovanına soktuğu çomakla kendi iktidarının tabandaki en güçlü, en samimi ve en hararetli temsilcilerini karşısına aldı. AKP içindeki iktidar savaşları asıl şimdi başlıyor. Eylem ve gösterileri başkasına çok görürken, kısa günün karı için yandaşlarına polemik uğruna farklı konuşan Başbakan Erdoğan'ı zor günler bekliyor.