Bir yudum sevgi, koskoca bir okyanusa bedeldir benim için ve özellikle de senin bir yudum sevgine hasretim şimdi uzaklardaki sevgilim. Seni hasretimi tüketircesine kucaklıyor ve buseler yolluyorum... Ufuk'tan Yasemin'e
Biten bir aşk için söylenecek söz şu olmalı: "Güzeldi yine de!" Mehmet'ten Sema'ya
Bir gülsün benim için. Taptaze bir gül! Kırmızı, mis kokulu, saf bir güzelliği olan... Bir güvercinsin benim için. Bembeyaz bir kuş! Daha genç, savunmasız, gönlümdeki savaşın barış simgesi... Bir ömürsün benim için. Beni kabullensen, bir ömür benlesin. Beni kabullenmesen, bir ömür kalbimdesin. Kurtuluşun yok! Ne yaparsan yap, seni seveceğim... Mustafa Evlice/Mersin
Ne tadı var, ne tuzu bu manasız hayatın... Yedi kat yabancılar bile senden daha yakın. Görüyorsun halimi, buna sebep sen oldun. Binbir derdin içinde, beni yapayalnız koydun. Düşünmedin mi bir an, benim de bir kalbim var! Allah büyüktür elbet, ağlatan bir gün ağlar... Düşümdeki sevgili Ayşegül'e
Ceylanım, seni çok seviyorum. Benimle evlenirsen, dünyanın en mutlu insanı olurum... Murat Dün seni seviyordum çılgıncasına, bugün seviyorum delicesine. Yarın da seveceğim ölürcesine ela gözlüm... A. Hakim'den Necla'ya
Minnoşum, seni çok seviyorum! Seni unutmadım ve senin de beni unutmadığını biliyorum... Cengiz Dazkır
Hasret umutlara gebe olduğundan beri gönlümüz ayrılıklara yenik düşmedi hiç. Dostlar arasına hasret uçurumu girdiğinde, bize tek bir şey öğrettiler. Gönlümüz darağacında asılıyken bile, yalnızca dostlarımızı sevmeyi... Türker'den dostlarına
Sen mutluluğu başkasında arama, bulamazsın! Sen benimle mutlu olamadın ya, başkasıyla hiç olamazsın!.. Bircan'dan Fikret'e
Ben her yakışıklıya meyil veririm. Sen kendini bir şey sandın, bana hep yükseklerden baktın. Senden önce, senden sonra, kimler gitti, kimler geldi... Sen kendini bulunmaz Hint kumaşı mı sandın? Hadi aslanım, uğurlar ola! Sen yoluna, ben yoluma!.. Esra'dan Talip'e
Dinle Ayvalık'ın asil çocuğu! Sen beni ne kadar sevmesen de, ben seni çok seviyorum. Kalbim yalnızca sana ait... Selda'dan Berat'a
Sevmiyorum şu saatin sesini, akmasın dursun zaman. "Her şeyin bir öncesi ve sonrası vardır" derler ya, yalan! Senden önce vardım belki ama aşkım, senden sonra olmayacağım inan. Ankaralı'dan Balıkesirli'ye
Bir iken bin eyledin derdimi. Dağ gibiydi, kül ettin sevgimi. Kaybettim sensiz geçen bugünümü, yarınımı. Cehennemde yaktır, acımıyorsan. Başkomiser kelepçe taktırır, savcı yargılayıp tutuklatır. Baş gardiyan istediği koğuşa attırır, sen de celladım ol acımıyorsan... Mustafa Çakır
Ya sözlerin her an aklımda ya da aklım adında... Ya hayalin karşımda ya da sesin kulağımda... Ya ben çıldırıyorum ya da çok özlüyorum... Ya özlemek çok güzel ya da özlenen kişi çok özel... Mehmet'ten birtanesi Elvan'a
Güneşli bir bahar sabahı, neşeyle çırpıyordu kanatlarını. Avaz avaz söylüyordu yeni öğrendiği sevda şarkısını. Sesi evreni kaplıyordu giderek, ardından gelen erkeğine kur yapıyordu ki kelebek, aniden kesildi nefesi. Minik kalbi duruverdi yırtıcı bir kuşun aç hevesinde! Titrek sesiyle, "Çocuklar ölmesin" oldu son cümlesi... Ali Aydoğdu
Baharım gelmezse gönlüme, açmasın çiçeklerim dallarımda. Güneşi o güzel gözlerinde görmezsem, doğmasın güneşim... Esra'dan Bahar Gözlü'süne
Yokluğun hüzün. Senden uzakta olmak zaten ölüm, seni deliler gibi özledim be gülüm... "Seni sevdim" diyenler çekip giderse, bu da geçer birtanem, boşver üzülme... Gafur'dan Pelin'e
İki satır şiir ile başlar her şey... Anlatılan sevdayı mı desem, yoksa seni mi sevgilim? Sonra küçük heceler bir araya gelir, seni çok sevdiğimi mi söylesem? Öyle bir an gelir ki ağlarım sevgilim, "Sana değmez" deyip sussam mı, yoksa gözyaşlarımı mı silsem sevgilim? Sonra büyük heceler bir araya gelir, ismini mi silsem yüreğimden, yoksa sana mı dönsem sevgilim? An gelir hıçkırıklara boğulursun, seni sevdiğimi mi söylesem, yoksa sussam mı sevgilim? Ve bir gün gelir de tekrar bana dönersen, seni unuttuğumu mu söylesem, yoksa beni affetmeni mi dilesem sevgilim?.. Hatay'dan Ahmet'e
Artık günlerim, günlerden uzun. Gecelerim gecelerden, seni sevdiğimden bu yana. Her acıyı tattım, hayatın her cilvesine alıştım. Yalnız senin yokluğuna alışamadım. Şimdi anlıyorum acıdan, hasretten, gözyaşından başka bir şey vermemişsin bana. Yıkılan hayallerime, yok olan geçmişime, kaybolan geleceğime ağladım çocuklar gibi... Ne yazık olanlar hep bana oldu. Ümidim, hayalim hepsi kayboldu. Sayende hayatım tarumar oldu! Tatlı Serseri
Gönül sarayımda açan bir gonca, aşık oldum sana bakınca. Eşsiz güzelliğine hayran kalınca, terk etmem seni ömür boyunca... Enes'ten Ayşegül'e
Hem küçük, hem de azıcık bir parça umut gibi diyorum. Peşim sıra dalgalar, fırtınalar kopuyor günlerimden. Uzun yolların arasından, "Nicedir özlemişim" diyorum. Kararıyor ortalık gecenin zifiri ayazına doğru, bekliyorum... Tam o anda şafak sökerken, dağınık saçların gibi kızıl, seni görüyorum. Denizleri birleştiriyorum. Hiç bitmeyen yağmur ıslatıyor sabahın serinliğini. Kızıl saçlarında parlayan yağmur kristalleri kayıyor yüzüne doğru, ince ve sakin. Bakıyoruz bir palyaçonun o umursamaz, o sevecen görüntüsüne. Sen, ben ve bir gülümsemeyle... Emin'den Vefasız'a
Sen varken kötü diye bir şey bilmiyorduk. Mutsuzluklar, bu karalar yaşamada yoktu. Sensiz karanlığın çizgisine koymuşlar umudu, sensiz esenliğimizin üstünü çizmişler. Nicedir bir pencereden deniz güzel değil, insanlığımız sensizliğimizden... Sen gel beni yeni vakitlere çıkart!.. Figen'e
Yandım alel alev... Yağmur yağsa da durduramaz. Kilitlendi yüreğim, gitmek istese kurtulamaz. Deli fırtınam, deli gözyaşım, deli yağmurum, bebeğim, üşüdün yine sakın titreme! Bırak üstünü örteyim. Yar ayrı gayrı mı var, bilemedim sana daha nasıl yaranacağım? Aşkımdan şüphen mi var? Beni bile bile ağlatsan da unutacağım. Alışmışım acılara nasıl olsa, deli hasretine de alışacağım... Atakan'dan Özgecan'a
Buzdan bir dağ iken, hayaline aldanıp birden çözüldüğümü nereden bileceksin? Yılların arkasından biçare kaldığımı, felekten dertleri çaldığımı nereden bileceksin? Seni çok özlediğimi, nereden bileceksin?.. İsmail'den Ayşe'ye
Bana öyle bir mektup yaz ki sevgilim, açar açmaz duyayım kokunu, sevda essin başak saçlarında... Bana öyle bir mektup yaz ki sevgilim, gelsin beni en koyu zulamda bulsun. Ve öyle bir mektup yaz ki, varsın ölümüm olsun... Murat'tan Havvagül'e
