"Aşkınla sararıp solacak kadar, seninle bahtiyar olacak kadar, uğrunda canımı verecek kadar seviyorum" desem inanır mısın? Müslüm Güney'den Gamzeli'ye
Elimde olsa, kalbindeki tüm üzüntüleri kendime alıp, mutluluklarımı sana verirdim. Elimde olsa yarınlarını değiştirip, her şeyin gölünce olmasını isterdim. Elimde olsa, ah bir elimde olsa seni hep kendi yanımda görmek isterdim. Birtaneme
Önümde saat, geçen dakikalarda seni arıyorum. Şarkılarda, şiirlerde, sigaramın dumanında seni arıyorum. Sorma, nedenini biliyorsun. Seni çok seviyorum. Biliyorum, boşuna bekliyorum. Ama elimde değil. Biliyorsun, seni çok seviyorum... Deli Aşık
Dünyanın herhangi bir yerinde, tanımadığın herhangi bir insanın seni ve senin de onu sevebileceğine inanabiliyorsan, işte o zaman bu dünyada her şeye rağmen yaşamaya değer çocukluk aşkım... Salih'ten herhangi birine
Sen tesadüf değilsin ki! Seni bana yazan kader değil mi? Bir günde hayatım değişti. Ele avuca sığmadı, kalbim delirdi. Seninle yaşamak istiyorum, seninle yaşlanmak istiyorum. Söz veriyorum canım sana, pişman olmayacaksın... Eda'dan Fatih'e
Çerşeken Dağları, beyaz kar dolu. Karabüklü Süleyman, bir kıza aşık oldu. 2001 yıllarında, o köyün yollarında, ölmeyi çok isterdim o kızın kollarında. Süleyman'ın adı sevdalı, çok yerde duyuldu adı. O kız için ölür de, akmaz bir damla kanı... 1983/3 Süleyman Altan
Bir gülüş gönder! Gökyüzünden çalınmış, duygu yüklü bir gemi kadar yorgun olsun... Bir gülüş gönder! Kılıç kadar keskin, güzel gözlerin kadar masum olsun... Bir gülüş gönder! Adı "sen", soyadı "ben" olsun... Adem Yanık Erzurum Kapalı Cezaevi
Zaman geçmezdi inan, sana kavuşmanın umudu olmasaydı. Can dayanmazdı inan, eğer hasret dolusu mektuplar olmasaydı. Her gece dua ettim Rabbim'e, sana verdiğim sözü tutmaya ömrüm yetsin diye. Ölüm gelip almadan sana dönmek boynumun borcu. Boşuna çekilmedi bu acı, dayan ne olur, biraz daha dayan! Bu yalnız geçen akşamları sana unutturmak boynumun borcu... 1983/4 Sezgin'den biricik eşine
Bir seni unutamadım yıllarca... Bir sana doyamadım yaşadığım hayatta, bir sana! Sen benim solmayan gülüm, karanlık gecelerde önümü aydınlatan deniz fenerimdin. Şimdi yoksun, yapayalnızım şu koca şehirde. Bekleyeceğim... Bana geri döneceğin günü ve bekleyeceğim, boş kolan kollarımı dolduracağın anı. Seni çok seviyorum... Sinan Gül
Ellerimi sarar mısın sıcacık ellerinle? Varlığınla anlam katar mısın yaşamıma? Benimle engin denizde, bir sandalda zamana karşı kürek çekmeye var mısın? Nuriş'ten Adnan'a
Notsuz gidiyorum bu şehirden, kimseye haber vermeden. Bir ben, bir de geçmişim. Bir yer var biliyorum, birbirlerinin saadetini düşünün insanların olduğu. Sevgilerin ve bedenlerin satılık olmadığı. Bir yer var biliyorum ve ben oraya gidiyorum... Ayşe Çalışkan
18 yaşında sevdiğim vardı, bağlandım ona, gönlümü verdim. Muradıma eremeden hapse girdim, izin ver gideyim yarın gardiyan. Sevdiğim beni suçlu sandı, benim de gözlerim yollarda kaldı. Biliyorum sonunda ayrılık vardı, ayrılık ölümden zor be gardiyan... Erdal Yıldız
Yüreğim ellerinde bir kuş misali, aklım sana esir, ruhum sana tutsak, bedenim kölen... Anla birtanem, ben sende mahkumum, ben sana mecburum, seni çok seviyorum... Serbay'dan Bahar'a
Gökyüzüne bak birtanem. Seni ne kadar çok sevdiğimi yıldızlar anlatsın. Sibel'den Yalnız Kurt'a
Gül dediğin nedir ki, solar gider... Gün dediğin nedir ki, yaşanır biter... Ateş dediğin nedir ki, kül olur gider... Benim sevgim sonsuzdur, ancak mezarda biter. Seni seviyorum... Metin'den Gülcan'a
Bursa'nın en yakışıklı askeri! Seni öyle çok seviyorum ki! Aramızda ne kadar mesafe olursa olsun, hiçbir şey seni sevmeme engel olamaz. Seni özledim prensim... Reyhan'dan nişanlısı Tolga'ya
Saklar mısın beni gözbebeklerinin mahzeninde mahşere kadar? Güneş'im, Ay'ım, yıldızım olur musun gökyüzünde? Usulca damlar mısın yüreğime ve sonsuza dek benim aşkım olur musun birtanem? Erol'dan Baykanlılar'a
Karanlığımı aydınlatan ışık gibiydin. O ışığa tutunmak istedim, engeller bırakmadı. Sana olan duygularımı anlatmak istedim, imkanım olmadı. Şimdi kader kollarımı bağladı. Kanatlarım olsa da, uçursam seni, özlediğin mutluluğu yaşatırken, en güzel baharımı verebilsem sana... İlhan'dan Olcay'a
Yine yağmur yağıyor bu gece, düşlerimdesin her gece. Her akşam seni düşünüyorum, ne yapacağımı bilmiyorum. Seni seviyorum birtanem... Ateş'ten Su'ya
Sen benim gül bahçemin en nadide çiçeğisin. Sen beni yaşama bağlayan, ömür ağacımın en uzun köküsün. Sen benim şans meleğim, damarımda dolaşan kanımsın. Sen, tek düşüncem ve o düşüncemin ardındaki sevdamsın. Sen şiirlerimin ilham perisi, benim aşkım, canımsın... Yasos'tan R. Kaya'ya
Vazgeçilmezim, biricik sevgilim... Seninle o kadar mutluyum ki, bunu bilemezsin. Ne olur ömür boyunca bana ait ol... Dursun'dan Fulya'ya
Adın dilimde ilk ve son duadır. Seni düşünmek en güzel rüyadır. Vatan borcu senin kadar kutsaldır, askerden sonra döneceğim gülüm... Arkamdan bakıp da üzülme sisli yollara, sakın inanma açılan yalan fallara. Allah sabır verir seven kullara, askerden sonra döneceğim gülüm... Mutlu'dan Zeynep'e
Seni ölümüne sevmek, belki de tek sebebim olsa gerek. Sen demek, her şey demek. Benim için yaşamın içindeki umut, gözümün içindeki fer gibisin. Sensizliğe dayanamam. İbrahim'den Gamze'ye
Sanki bir ömür gizli tatlı bakışlarında. Ölüp gitmek var senin gibi güzelin kollarında. Bin mutluluk, milyon umut var sanki yürüdüğün yollarda. Şimdi uçup gitmek var, seni benzettiğim mavi gökyüzünün beyaz bulutlarına. Sen vuruyorsun sanki kıyıya, hırçın suların azgın dalgalarında. Bir yürek çarpıyor şimdi sana, Aksaray Cezaevi'nin 5. Koğuşu'nda.... Metin Dinç Aksaray Cezaevi
Seni anlamak, rüzgarlı bir havada, tek bir kibrit çöpüyle sigara yakmak kadar zor... Zor seni sevmek, seni özlemek. Ölümü bekleyen hastalar gibiyim. Senden uzak kaldığım her anımda sen varsın. Seni ölümüne seviyorum... Erdinç'ten Canan'a
Çok özür diliyorum sevdiğim, özür diliyorum senden. Bitsin bu ayrılık, bu özlem. Bitsin artık, dayanamıyorum Emel'im. İnan ayrıldığımız günden beri hiç gülmedi bu gözlerim. Geleceksen gel artık... Sedat'tan Esmer Güzeli'ne