Şimdi bu yazacaklarım, eminim ki Erbakan Hoca'nın çok hoşuna gidecek. "Muhterem kardeşlerim, ben dememiş miydim" diyecek. "Bunlar faizci zihniyetin esiridir" diye buyuracak. "Faiz zulmü" altında inim inim inlediğimizi, bir kez daha anlatacak. Çünkü, şimdi yazacağım rakamlar gerçekten çok korkunç. Faiz sektörü almış başını gitmiş de, haberimiz yok. Bu sektörde 1 değil, 2 değil, 3 değil, 30-40 katrilyonluk faiz dönmüş. Bankalar faiz zengini olmuş. Bankalara para yatıran bazı mudiler de iyi para kazanmışlar. Tüm bunlar, bankaların 2003 bilançolarında var. Ülkemizde bulunan 50 dolayındaki banka, geçen yıl verdikleri kredilerden, repo işlemlerinden tam 39 katrilyon lira faiz geliri sağlamışlar. Tabii ki, bu kredileri verebilmek için halktan da para toplamışlar. Topladıkları paralar için de müşterilerine tam 23 katrilyon lira faiz ödemişler. Bir anlamda, bu para ticaretinden 16 katrilyon lira karlı çıkmışlar. Bankaların sadece verdikleri kredilerden 10 katrilyon lirayı aşkın faiz aldıklarını düşünülürse, işin büyüklüğü daha iyi görülüyor. Sayın okurum. Faiz dediğiniz şey,, iki ucu keskin değnek... Çok yükselirse, ekonomiyi olumsuz etkiliyor. Devletin borç yükü artıyor. Şirketler pahalı para yüzünden yatırım yapamıyor. Faiz çok düşük olursa, bu kez tasarruflar bankalar yerine tüketime gidiyor. Bu durumda, harcamalar arttığı için enflasyon canlanıyor. Faizler düştüğü için sevinen de var, üzülen de. Daha geçen yıla kadar, sırf faiz geliri ile yaşayanlar vardı. Çünkü, paranın aylık getirisi yüzde 4-5'i buluyordu. Şimdilerde, faizin aylık getirisi yüzde 2'ye kadar düşmüş durumda. Gerçi bu oran, tek haneye düşen enflasyona göre yine de iyi sayılır. Ancak yüzde 50-yüzde 100 faize alışmış olanları tatmin etmiyor. Paranın tüketime yönelmesinde, bunun da etkisi var. Görülen o ki, insanlar parasını bankalarda istif etmek yerine harca- maya başladı. Ev, araba alıyorlar. Elektronik ve beyaz eşyalarını yeniliyorlar. Mobilyalarını değiştiriyorlar. Bu işin bir başka yönü daha var. Ucuzlayan para, sanayici ve işadamına düşük faizli kredi olarak geri dönüyor. Bu durumda, yatırımlar daha düşük faizli kredilerle yapılabiliyor. Son aylarda krediye olan taleplerin artmasında, bu gelişmenin payı büyük. Faizlerin düşmesi, halka da yaradı. Tüketici kredileri ucuzladı. Halk, kredi almak için bankalara hücum etmeye başladı. Bazen; zeytin, peynir gibi para da ucuzlayabilir. Bu da iyidir.