Tarkan oğlumu niye çekemiyorlar! Atalarımız boşuna "Meyve veren ağaç taşlanır" dememişler evlatlarım. Birisi hiç kimsenin doğru dürüst yapamadığı işi becerince hemen bir kulp takıveriyoruz. Ya kıskançlığımızdan beğenmiyoruz, ya da mutlaka küçük de olsa bir kusur buluyoruz. Bunu özellikle ünlülerin hayatında fark ediyorum evlatlarım. Mesela Tarkan... Çocukcağız yıllardır çalışıyor, didiniyor, uğraşıyor, müziğiyle kendisini yurt dışında da kabul ettirebilmek için. Zaten kendi ülkesinde star olmuş. Evladım Amerikalar'da, İngiltere'lerde, Hollandalar'da konserler veriyor. Oradaki plak şirketleri kendisiyle ilgileniyor.
*** Geçenlerde Azerbaycan'da konser vermişti, 70 bin kişi, hayran hayran izlemişti evladımı. Valla sanki ben doğurmuşum gibi gurur duydum kendisiyle. Evvelsi gün de Moskova'da konseri varmış. 10 bin kişi izlemiş, şarkılarına dilleri, döndüğünce eşlik etmiş. Hatta Moskovalılar Tarkan evladımı öyle bir bağırlarına basmış ki, yakında ikinci konserini de verecekmiş. "Aferin" dedim kendi kendime. Bana kalırsa Azra Akın kızım kadar gurur verici bir olay. Ki o kızcağızı biz bile yetiştirmemişiz, Hollanda'da büyümüş... Neyse, gel gelelim bazı gazeteler Tarkan'a "kaprisli" demiş.
*** Ne kaprisi yaptığını yazmamışlar ama. Benim bildiğim kalacağı rahat bir oda ve bol bol içme suyu istemiş. Eee ne var bunda. Çocuk çıkacak binlerce kişiye şarkı söyleyecek. Tabii ki rahat bir oda ister. Yabancı şarkıcılar gelince, limuzinler tahsis ediyoruz, beş yıldızlı otellerde yatırıyoruz, üstüne üstlük süt banyosu falan yaptırıyoruz. Onlarınki kapris değil mi?