Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından hazırlanan ve tartışmaya açılan Kredi Kuruluşları Taslağı'na göre, bankacılık suçlarına ağır cezalar getiriliyor. İdari ve adli iki ayrı grupta getirilen suç ve cezaları kapsayan taslak aynen yasalaştığı takdirde; kriz söylentisi çıkartana 2 yıl hapis cezası verilecek, "Piyasalara güvenilmez" demenin cezası bile 3 yıl olacak. BDDK'nın hazırladığı taslakta, şöhrete zarar veren haber, asılsız olmasa bile cezasız kalmayacak ve muhatapları 3 yıl hapsedilecek.
Komünizme yakışır anlayış Avrupa Birliği'ne giriş için Uyum Yasaları adı altında peş peşe çıkartıp şeffaflık uğruna en mahrem kurumlarımızı bile tartışmaya açan ve hatta bundan büyük keyif alanlar, kendilerine koruma duvarı örüyorlar. Öyle bir duvar ki, kendi hazırladıkları taslak yasalaşırsa, e-mail çekerek herhangi bir bankanın şöhretini zedeleyenler bile 1-3 yıl arasında hapisle karşılaşacaklar. Bunun anlamı gayet açıktır. Artık, bir banka mudilerine haksızlık ediyor, müşterilerine zulmediyor ama, o banka ile ilgili tek kelime edilemez. Mesela, kredi kartlarına uyguladığı yüksek faiz politikası eleştirilemez ve "Bu banka, tefeciden beter uygulama yapıyor" bile denilemez. Tam komünist sisteme yakışır bir anlayış. Hatta faşist sistemde bile olmayacak bir uygulama! Dedikoduya ve görüşe hapis, sivil toplum inisiyatifine fren yaptırıp, muhataplarına ceza!.. Ekonomik krizlerden sonra piyasalarda bir türlü sağlanamayan istikrar böyle sağlanacak, halkımız susacak, derdini içine atıp yutkunacak! Tek kelime etmeyecek! Böylece, herkes memleketin güllük-gülistanlık olduğunu var sayacak.
Tek tek yasaya gerek yok! Oh ne ala! Daha 1.5 yıl önce iktidara geldiklerinde kurumların dokunulmazlık zırhına büründüğünden dertlenip yolsuzlukların damarına girmekte zorlandıklarından yakınanlar, şimdi bu tasarıyı yasalaştırdıklarında rahatlayacaklar. "Memlekette kriz var" diyene küt diye 2 yıl hapis. "Bu piyasalara güvenilmez" fikrini beyan edene 3 yıllık kodes cezası ve neticede ağzına bıçak vurulmuş bir Türkiye... Rahmetli Sakıp Sabancı'nın hatıralarından olan "Elde var üçün biri" sözünü bile andırmayacaklar. "Elde var üçün biri" diyeni de, duyup alkışlayanı ve destekleyeni de, birlikte infaz edecekler. BDDK böyle bir taslak hazırlayıp tartışmaya açtığına göre, korkarız ki gerisi gelir. Bu çağda, böyle bir süreçte, üstelik BDDK gibi dünya konjoktürünü çok iyi bilenlerin yer aldığı bir kurumda, böylesine sefil bir taslak hazırlanabiliyorsa, icra makamındaki hükümetimiz de gerisini getirmeli. Tek tek yasa çıkartmalarına bile gerek yok. "Hükümetin icraatlarını eleştiren, her kim olursa hepsi cezalandırılır" yasasını çıkartsalar da işi baştan halletseler. İşi başkalarına ihale etmenin zahmetine katlanmasalar!