'Erlerimiz, vazifelerinin gereğini yapmışlardır..' Kuşadası Kanapiçe Koyu olayı - 3
İngilizler'in istekleri üç bölümde toplanıyordu.. Ve bu üç bölüm, sert bir hava taşıyordu.. 1- ÖldürülensubayıncesediniaramaküzereİngilizDonanması'nabağlımotorlarsahillerimizegeleceklerancak,buaraştırmasırasındakendilerineateşaçılmayacağıhususundayazılıteminatverilecektir. 2- İngilizbayrağınatarziyeverilecek,ölensubayınailesinezararveziyanödenecektir. 3- SubaylarınıöldürdüğünütespitettikleriBalıkesirlierMusa,derhalyerindenalınarakcezalandırılacakveverilecekcezakendilerinebildirilecektir. Kumandan bunları bildirdikten sonra, Dilaver Bey'i gemilerine davet etti.. Davet, nazik bir dille reddedildi. Kumandan daha sonra, İngiliz denizcilerin gezmek için Türk kıyılarına çıkıp çıkamayacaklarını sordu.. Bunun da cevabı kesinlik taşıyan bir cümleydi: - Hayır.İngilizdenizcilerinKuşadası'nıziyaretleriiçinTürkHükümeti'ndenbirtalimatalınmışdeğildir.
***
Kaymakam Dilaver Bey, İngiliz heyeti ile konuşmasını derhal Ankara'ya geçti.. Bir kahve içmeye vakit bulamadan, Ankara'nın cevabı geldi.. Bu kez makinenin başında Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Aras bulunuyordu ve Kuşadası Kaymakamı'na, İngilizler'e verilmek üzere bir mektup dikte ettiriyordu.. Dikte ettirilen mektup şuydu: "Kumandancenapları,2İngilizhafifmotorununkaybolancesediaramasınamüsaadeettim.Cesetbizimtarafımızdabulunursa,tabiatıylasizleretevdiolunacaktır.BuaraştırmalaradündenmemuredilmişolanGümrükMuhafazamotorumuz,İngilizmotorlarınınaraştırmalarıesnasındaberaberbulunarak,birliktearaştırmayaihtimamedeceklerdir.Gümrükmotorumuzunberaberbulunması,sahilmuhafızlarınıateşetmektenmeneder. KuşadasıKaymakamıDilaver" Tevfik Rüştü, mektubun yazdırılmasından sonra kaymakama bir de talimat veriyordu.. Talimat şuydu: "Kaymakama,olayıyapanerlerinyerlerindenkaldırılıpkaldırılmayacağınıvesoruşturmaaltınaalınıpalınmayacağınısorarlarsa,soruşturmanınaçıldığınıvebunedenleerlerinyerlerindenalınmışolacağınaşüpheetmediğini,kendibilgisiolarakbeyaneder.Bukonularda,kendisindensorulmadıkçabirşeysöylenmemesilazımdır." Mektup aynı gün, Kuşadası Liman Reisi tarafından İngiliz amiraline verildi.. Amiral teşekkür ediyor ve ertesi gün bir kumandanı, cesedi arama zamanını kararlaştırmak için kaymakamı ziyarete yollayacağını bildiriyordu..
***
17 Temmuz günü sabaha karşı saat 02.30 sıralarında, Başvekil Paşa Kuşadası'nı aradı.. Ve buyurdu ki: "İngilizler,çıplakadamlarınınkarayaçıkmadıklarınıbeyanetmekteler.KaymakamBey'inbunoktayatemasetmemişolduğu,dikkatimiziçekmiştir.Hakikatnedir?Bunuhükümetinolduğugibibilmesi,meseleninhalliiçintekçaredir.Hükümetinyalanveyanlışmuameleyedayanması,çokzararlıvemuhataralıolur.Adamlarhakikatenkarayaçıkmamışlarsadahi,erlerimizyinevazifeleriningereğiniyapmışlardır.ElverirkiHükümethakikateaykırıbeyanadüşmesin.VekillerHeyetişuandatoplantıhalindedir.Binealeyh,memurlarımızınveerlerimizinkorkmayarakhakikatiolduğugibisöylemeleriniisterim.Yarımsaatekadarcevapbekliyorum."
***
18 Temmuz günü saat 15.20 sıralarında, Sisam sahillerinin önünden 7 harp gemisi çıktı.. Bunlar ağır yolla Darboğaz'a doğru seyrediyorlardı.. "DahiliyeVekaleti'ne...Durumuyakındanincelemeküzere,GümrükAlayKumandanıİlhamiBey,GenelKumandanSeyfiPaşa'danaldığıemirüzerine,şimdibirGümrükmotoruylaDarboğazistikametinehareketetti.Arzederim. KaymakamDilaver""İzmirValiliği'ne...DarboğazistikametindedurumuincelemeyegelenAlayKumandanıİlhamiBey'inGenelKumandanlığı'naSökePostahanesi'ndenyazdırdığıtelgrafraporunu,bilgiiçinarzediyorum. RAPOR:Darboğaz'ageldim.Sisamönünde4kruvazör,7torpidovar.Kruvazörlerdenbiri,'QueenElizabeth'tir.Cesediaramakiçinyaptığımtemasta,beniamiralgemisineçağırdılar.Gitmedim. AlayKumandanıİlhami" (DEVAMEDECEK)