Olaydan önce kendi çocuğunun tren kazasında öldüğünü söyleyen Cumali Hake, "Eşim tedavi görüyordu. Onu yalnız bırakmamak için kaçtım" dedi.
Adana Küçükdikili'de, 6 ay önce, yoldan karşıya geçmeye çalışan Remziye Eşlik (17) ile Kezban Araz (16), bir aracın altında kalarak can verdi. Olaydan sonra ardına bakmadan kaçan trafik canavarı, kazadan 4 ay sonra vicdan azabına dayanamayınca teslim oldu. Bir şirkette şoför olarak çalışan Cumali Hake, 10 yıl hapis istemiyle yargılanmaya başlandı.
'ŞOKTAYDIM' 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkan Hake, kazadan sonra büyük vicdan azabı çektiğini söyledi. Cumali Hake, olay gününü şöyle anlattı: "Kavşakta kol kola girmiş iki kadın, aniden önüme çıktı. b Onlara çarpınca, ne yapacağımı şaşırdım. Şok geçiriyordum. Hiç durmadan kaçtım. O anda, eşim aklıma geldi. Çocuğumu tren kazasında kaybetmiştim. Eşim psikolojik tedavi gördüğü için onu yalnız bırakamazdım. Kazayı gizledim."
'HEP ONLARI DÜŞÜNDÜM' Olayın etkisinden kurtulamadığını ve psikolojisinin bozulduğunu söyleyen Cumali Hake, ölen kızlar hakkında çıkan "Kötü yola düştükleri için öldürülüp, trafik kazası süsü verildi" iftirasının kendisini çok etkilediğini söyledi. Hake, "Bu iftira beni çok sarstı. Manevi hatıralarına saygısızlık etmek istemiyordum. Hep onları düşünüyordum. Kazaya neden olduğum için çok üzgünüm" dedi.
BABALARIN FERYADI... Genç kızların babaları Sıddık Eşlik ile Hüsnü Araz ise, sanığa tepki göstererek, "Bu vicdansız, kızlarımıza çarpıp, onları ölüme terk etti. Yaralı halde hastaneye götürseydi, belki yaşayacaklardı. En ağır şekilde cezalandırılsın" dedi. Mahkeme, keşif yapılmasına karar verip, duruşmayı erteledi.